“COVID-19 KÜRESEL ETKİ ARAŞTIRMASI” YAYIMLANDI…
Türkiye’de sağlık sigortacılığına tamamlayıcı sağlık sigortası ürünü ile giriş yapmaya hazırlanan Cigna Sağlık Hayat ve Emeklilik’in ortaklarından biri olan Cigna Global’in, COVID-19 pandemisinin sağlık ve iyi yaşam algıları üzerindeki etkisine ışık tutmak üzere global ölçekte yaptığı üçüncü ‘COVID-19 Küresel Etki Araştırması’nın sonuçları yayımlandı.
Yapılan çalışmaya göre, mevcut pandemi koşulları ve kısıtlı yaşam şartları, tüm dünyada bireylerin finansal kaygı ve streslerini artırdı. Çalışmanın sonuçlarına göre insanlar, özellikle evden çalışma koşullarında pandeminin olumsuz sonuçlarını hafifletmenin uzun bir mücadele olacağını düşünüyor. Rapora göre, insanların mali yükümlülüklerini yerine getirme konusundaki güvensizliğinin global ölçekte hala ön planda. Pandemi koşullarına uyum sağlamayı kolaylaştıran ve dayanıklılığı artıran en önemli itici güçler ise aile ve arkadaşlar.
Sigortacılık alanında kökleri 200 yıl öncesine dayanan, 30’dan fazla ülkede 180 milyonu aşan müşterisine hizmet veren ve Türkiye’de Cigna Sağlık Hayat ve Emeklilik’in ortaklarından biri olan Cigna Global, tüm dünyadaki sağlık ve iyi yaşam algılarını ortaya çıkarmak üzere gerçekleştirdiği ‘360 İyi Yaşam Anketi’nin bir parçası olan üçüncü “Cigna COVID-19 Küresel Etki Araştırmasının” sonuçlarını yayımladı. Araştırma kapsamında, COVID-19 salgınının tüm dünyadaki insanların üzerindeki iyi yaşam etkisini daha iyi anlamak amaçlandı. Çin, Singapur, İspanya, Birleşik Arap Emirlikleri, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri de dahil edildi. 11 ülkeden 20.000’den fazla kişinin görüşü alındı.
Salgın ve kısıtlamalar finansal kaygıyı ve stresi artırıyor
Cigna Sağlık Hayat ve Emeklilik A.Ş. Genel Müdürü Pınar Kuriş, Cigna Global’in etki araştırmasını değerlendirdi. Pınar Kuriş şöyle konuştu: “Araştırma bize tüm dünyada COVID-19 salgınının, insanların sağlık, iyi yaşam ve mesleklerine yönelik değişen tutumlarını nasıl etkilediğini yakından gözlemleme şansı verdi. Salgın, yıl dönümünde bile hala insanların finansal geleceklerine dair algıları üzerinde çok etkili. Global olarak katılımcıların yaklaşık yarısı (%49), ekonomik ortamın finansal durumları ve planlamaları üzerinde olumsuz etkisi olacağını söylüyor. Bu, tüm dünyanın refahını riske sokan, geleceğe dair motivasyon ve umutları olumsuz yönde etkileyen bir sonuç. Global bir sigorta şirketi perspektifiyle bu krizden daha güçlü ve dirençli çıkmak istiyorsak, sadece iş sonuçlarına odaklanmak yerine, insanların günlük hayatlarında kendilerini desteklenmiş hissetmelerini ve sevdikleriyle kaliteli zaman geçirmelerini sağlamamızın kritik önem taşıdığını biliyoruz.”
Kuriş sözlerine şöyle devam etti: “Cigna Global’den aldığımız köklü sigortacılık tecrübemizle Cigna Türkiye olarak Türkiye’de faaliyette bulunduğumuz sigorta branşlarında, tüm bu göstergeleri dikkate alarak, hayat boyu birlikte olma sözümüzle müşterilerimize hassasiyetle yaklaşıyoruz. Yakın zamanda müşterilerimizin hizmetine sunacağımız Tamamlayıcı Sağlık Sigortası ürünümüzü bu bakış açısıyla geliştirdiğimizi ve bu ürünle birlikte sunacağımız hizmetlerimizi de pandemiyle birlikte değişen müşteri ihtiyaçlarını kapsayacak şekilde düzenlediğimizi söyleyebilirim” açıklamalarında bulundu.
Dünya genelinde insanların sadece %27’si rutin ödemelerine devam edebileceğinden emin
Araştırma özellikle, salgının finansal konularda uzun vadeli etkileri olacağına dair tüm dünyada bir kabul duygusu geliştiğini gösteriyor. Kuzey yarımküre kışa girerken, kısıtlamaların tekrarlanması ve enfeksiyonların artmasıyla birlikte, güven ve iyimserlik ortamının yeniden yavaşladığı, bunun da iş ve sosyal hayatta önemli etkileri olduğu gözlemleniyor.
Araştırmaya göre, pek çok hükümet ekonomilerini virüs ve kısıtlamalarla birlikte dengede tutmaya çalışırken, insanlar ise ev harcamalarını karşılama konusunda giderek daha fazla endişe duyuyorlar. Dünya genelinde insanların sadece %27’si rutin ödemelerine devam edebileceklerinden emin olduklarını söylüyor. Pandemiden en çok etkilenen ülke olan ABD’de, insanların ev masraflarını ödeyebileceklerine duydukları güven son çeyrekte %36’ya düşerken, Hong Kong’da, mali durumlarının daha da kötüye gideceğini düşünen insanların oranı %63’e, Singapur’da %52’ye, Birleşik Krallık’ta ise %43’e ulaştığı ve artışta olduğu görülüyor.
Pınar Kuriş değerlendirmelerine şöyle devam ediyor: “Kendimizin ve sevdiklerimizin sağlığının ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha anladığımız bu dönemde geliştirdiğimiz Tamamlayıcı Sağlık Sigortası ürünümüzle, SGK ile anlaşması olan özel hastanelerde ve diğer sağlık kurumlarında ek ücret ödemeden tedavi imkanı sağlarken aynı zamanda sigorta kapsamında ücretsiz olarak sunduğumuz birçok sağlık hizmeti ile sigortalılarımızın sağlık masraflarını yönetmelerine de yardımcı olmayı hedefliyoruz.”
İş ve kişisel yaşam dengesi bozulunca stres arttı
İnsanların yıl boyunca COVID-19’a verdiği tepkilerle ilgili veriler, sıklıkla stresin varlığına işaret edebilecek bir dizi faktörü ortaya koyuyor. Araştırmaya göre, küresel stres seviyeleri yüksek oranlarda seyrediyor ve katılımcıların %83’ü stresli olduklarını belirtiyor. “Sürekli online olma” hali arttığı için insanların %79’u, mesai saatlerinden sonra veya hafta sonları da iş için müsait olduklarını belirtiyorlar. Katılan kişiler, e-postalarını kontrol etmeye devam ettiklerini ifade ediyorlar. Özellikle kişisel stresin en büyük itici güçlerinden birininse kişinin yakınlarında gözlenen stres olduğunu görülüyor. Kişinin eşi ya da partnerinde yaşadığı konsantrasyon problemi, negatif bakış açısı veya üretkenlikten yoksun olması stres kaynaklarından biri olarak ortaya çıkıyor.
Online çalışma şekli yüksek oranlarda olduğu için insanların birden fazla baskı ile karşı karşıya kaldığı belirtiliyor. Ayrıca, şirketlerin değişen davranışlar ve ihtiyaçlara göre yeni geliştirmeler yapması ve pandeminin uzun dönemli etkilerine hazırlıklı olması gerektiği ön plana çıkan bir diğer gösterge. Araştırmada aşırı stres yüklerini belirleyebilmek, bu yükleri hafifletmek ve yönetebilmenin, ekip üyelerinin kendilerini desteklenmiş hissetmelerine ve bunun karşılığında işletmelerin daha iyi sonuçlar elde etmelerine yardımcı olacağı ifade ediliyor. Bu noktadan yola çıkarak iş istikrarı, iyi kariyer gelişimi ve iyi iş-yaşam dengesi gibi stresin etkisini hafifletmeye yardımcı olan değişkenlerin, işverenlerin ekiplerini desteklemek için değerlendirebileceği açık fırsatlar olarak görüldüğü belirtiliyor.
Arkadaşlarla ve aileyle geçirilen zaman, dayanıklılığı artırıyor
Araştırma salgının iyi yaşam algısına ciddi etkileri olduğunu gösterse de insanlar koşullara aile ve arkadaşları sayesinde daha iyi uyum sağlıyorlar. Katılımcıların %53’ü aile ve arkadaşları dayanıklılığın ana kaynağı olarak gösteriyor. Bunu, %43 ile hükümetler, %36 ile sağlık hizmetleri ve %26 ile işverenler izliyor. Aileler birlikte geçirdikleri zamanın uzunluğu, kalitesi arttıkça, sevdiklerinin ve çocuklarının iyi yaşamı konusunda daha olumlu hissediyor.
Evden çalışma gelecekte de hayatımızda olabilir
Yerleşik hale gelen evden çalışma tercihlerinde, katılımcıların %56’sı gelecekte de zamanın en az yarısında evden çalışmaya devam etmek istediğini söylüyor. En büyük artış ise yaz aylarında görülüyor. Cigna Sağlık Hayat ve Emeklilik’in ortaklarından biri olan Cigna’nın üçüncü COVID-19 Küresel Etki Araştırması’nı indirmek için burayı tıklayın.
Cigna Sağlık Hayat ve Emeklilik hakkında
Cigna Sağlık Hayat ve Emeklilik A.Ş, 04.07.2007 tarihinde kurulmuştur. QNB Finansbank ile Cigna Global’in ortaklığında faaliyet gösteren bir hayat ve emeklilik sigortası şirketidir. Kurumsal ve bireysel müşterilerinin ihtiyaçlarına göre tasarlanan ürünleri sayesinde, yaşamın olası risklerine karşı finansal koruma sağlamayı amaçlayan hizmetler sunar. Cigna Global’in köklü sektör deneyiminin Türkiye’deki yansıması olarak yol alan Cigna, 2 milyona yakın müşterisine hizmet vermeye devam etmektedir.
Yorum yaz
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.