Kemik kanseri sonucu bacağından kanserli kemik alınıp yerine protez takılan çocuklarda, büyüme ile birlikte sağlıklı bacağın uzaması nedeniyle uzatılabilen aktif ve pasif protezler kullanılır. Ancak mevcut protezlerin kullanımında belirli aralıklarla ameliyat olma ve sürekli kontrole gitme zorunluluğu, her ölçümde radyasyona maruz kalma, uzama ölçümü ve uzatma işlemi sırasında ortaya çıkabilecek insan kaynaklı hatalar gibi sorunlar ortaya çıkabiliyor. Bu sorunların çözümüne yönelik Yıldız Teknik Üniversitesi akademisyenlerinden Doç. Dr. Erhan Akdoğan, Kırklareli Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Sıtkı Kocaoğlu ile motor tahrikli, uzatılabilir, zeki bir tümör protezi geliştirdi. Tüm Ar-Ge çalışmaları Yıldız Teknik Üniversitesi’nde geliştirilen ve ihracat potansiyeline sahip tam otonom bu protezin ticarileştirilmesi için potansiyel üreticilerle görüşmelere başlandı.
Türkiye’de tümör protezi kullanması gereken yılda yaklaşık 100 yeni vaka ortaya çıktığı tahmin ediliyor. Protezin implantasyonu için minimum yaş 8. Bu yaşta protez kullanmaya başlayan hastaların büyüme evresinin bittiği 18 yaşına kadar 10 yıl boyunca uzatılabilir tümör protezi kullanmaları gerekiyor. Bu amaçla pasif ve aktif protezler kullanılıyor. Ülkemizde aktif protez uygulaması yok denecek kadar az. Bu sorun genel olarak pasif protezlerle çözülüyor. Pasif protezler tekrar tekrar ameliyat olmayı gerektirirken, aktif protezlerde de yılda ortalama 8 klinik ziyareti yapılması şart. Ölçümler sırasında alınan radyasyon da cabası. Yıldız Teknik Üniversitesi’nde geliştirilen motorlu, uzatılabilir, zeki tümör protezi sayesinde tüm bu sorunların önüne geçiliyor.
Yıldız Teknoloji Transfer Ofisi’nin (Yıldız TTO) patent portföyünde bulunan bu buluş ciddi bir maliyet avantajı sağlarken, protez sayesinde hastanın radyasyona maruz kalması ve uzatma işlemi için defalarca ameliyat olması da engellenmiş olacak. Buluşun gelişimi, ürünün geliştirilmesi için yapılacak üniversite -sanayi iş birlikleri, sınai mülkiyet korumaları (patent başvuruları), ticarileştirme stratejileri de Yıldız TTO tarafından yürütülüyor. Projeyi hayata geçiren kişilerden biri olan Yıldız Teknik Üniversitesi akademisyenlerinden Doç. Dr. Erhan Akdoğan, dünyada ilk olacak pek çok özelliği barındıran bu ürünün ihracat potansiyelinin yüksek olduğunun altını çiziyor.
4 YILDIR ÜZERİNDE ÇALIŞILIYOR
Zeki tümör protezi projesi için Doç. Dr. Erhan Akdoğan, Ekim 2015’te çalışmalara başlamış. Projenin, Kırklareli Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Sıtkı Kocaoğlu’nun danışmanlığında gerçekleştirdiği doktora tezinin bir çıktısı olduğunu anlatan Erdoğan, Temmuz 2019’da projenin nihai halini aldığını söylüyor. Projenin Yıldız Teknik Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü tarafından da desteklendiğinin altını çizen Akdoğan, protezle ilgili şu bilgileri verdi: “Biz var olan diğer protezlerden farklı olarak ilk kez bir tümör protezi içerisinde dahili batarya kullandık ve bataryanın kablosuz olarak şarj edilmesini sağladık. Ayrıca bu çalışma kapsamında geliştirilen giyilebilir sensör ile sağlıklı uzuv uzunluğu ölçümü yapılması ve hasta postür durumu makine öğrenmesi yoluyla kestirimi de tümör protezi literatürü için önemli yeniliklerden. Patent araştırma sonuçları da gösteriyor ki, dünyada bu özellikleri bünyesinde barındıran başka bir ürün yok. Sistem geliştirilen giyilebilir sensör ünitesi yardımıyla sağlıklı uzuv ile protezli uzuv arasındaki uzunluk farkını belirliyor. Uzatma işleminin yapılmasına otonom olarak karar veriliyor. Protez, hastayı uzatma yapılacağı konusunda uyarıyor ve sensör verilerinden faydalanarak şartlar uygunsa hastayı yönlendirerek uzatma işlemini gerçekleştiriyor.”
İHRACAT POTANSİYELİ YÜKSEK
Geliştirilen bu protez sayesinde hastanın kliniğe gitme sıklığı ciddi ölçüde azaltılırken sağlık çalışanlarının iş yükü de hafiflemiş oluyor. Mevcut sistemlerde uzuv uzunluk farkının ölçülmesi için tıbbi görüntüleme teknikleri kullanılıyor ve hasta her ölçümde radyasyona maruz kalıyor. Büyüme çağındaki hastalar için radyasyonun büyümeyi baskılayıcı etkileri olduğunu aktaran Akdoğan, bu protezle bunun da önüne geçildiğinin altını çiziyor. Türkiye’de yerli olarak uzatılabilir tümör protezi üretilmediğine de değinen Akdoğan, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Bunlar ülkemize çok ciddi mali yük getiriyor. Proje kapsamında geliştirilen protezin maliyeti mevcut protezlerden farklı değil. Hatta seri üretimle beraber üretim maliyetlerinin ciddi aşağıya çekilebileceğini öngörüyoruz. Patent süreci çok olumlu devam etmekte olan sistemin araştırma raporları hem özgünlük hem de muadil sistemlerden önemli ölçüde üstün özellikleri olduğunu gösterdi. Bu katma değeri yüksek bir teknoloji. Yurtiçinde milli ve yerli medikal cihaz üretimine katkı sağlayacak şekilde geliştirildi. Dolayısı ile dünyaya ihraç potansiyeli de son derece yüksek.”