FARKINDALIKFİKİR LİDERLERİ DERGİSİİLAÇ ENDÜSTRİSİÖNE ÇIKAN HABERLER

“Kanserde tedavi hedefi; bütün yaşamı iyileştirmek!”

Klinik Farmakoloji Uzmanı Dr. Deniz Dedeoğlu; “Kanser” dosya konusu özelinde kanserde tedavi hedefine ilişkin değerlendirmelerini, Aralık sayısı yayımlanan Fikir Liderleri Dergisi ile paylaştı.
Klinik Farmakoloji Uzmanı Dr. Deniz Dedeoğlu; “Kanser” dosya konusu özelinde kanserde tedavi hedefine ilişkin değerlendirmelerini, Aralık sayısı yayımlanan Fikir Liderleri Dergisi ile paylaştı.

Kanserde Tedavi Hedefi

Uzm. Dr. Deniz Dedeoğlu
Klinik Farmakoloji Uzmanı

“Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, kaliteli uyku ve stres yönetimi burada da sandığımızdan çok daha önemli. Çünkü tedavideki en önemli adım yine hastalığın gelişimini engellemek.”

Kanser… Çağımızın hastalığı kanser, genetik faktörler ve ailesel yatkınlıkla ilişkilendirilip, sorumluluk almaktan kaçındığımız hastalıkların başında geliyor. Hastalar ve yakınları tarafından, tanı konulan o korkunç an ve sonrasında başarı oranları düşük, zorlu tedavi çabalarından ibaret bir illet olarak algılanıyor. Oysa tüm diğer hastalıklar gibi, öncesinde kendi sorumluluğumuzda olan epey uzun bir dönem söz konusu genellikle. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, kaliteli uyku ve stres yönetimi burada da sandığımızdan çok daha önemli. Çünkü tedavideki en önemli adım yine hastalığın gelişimini engellemek.

Genetik faktörler ve ailesel yatkınlıkla beraber, fiziksel ve psikolojik stres faktörleri, dolayısı ile oksijen radikallerine maruziyet kansere neden olan temel etmen. Son yüz yıldır hayatımıza girmiş olan binlerce kimyasalı, pestisitleri, gıda katkı maddelerini, hava kirliliğini sürekli olarak hücrelerimize taşımanın elbette bir sınırı var. Olumsuz etmenlere erken yaşlarda maruziyetin başlaması, kanser ve diğer birçok hastalığın başlama yaşını aşağı çekiyor. Tanı konulduktan sonra da her bir kanser tipine ve hastaya özgü planlanmış cerrahi, kemoterapi veya radyoterapinin yanı sıra sağlıklı yaşam alışkanlıkları, tedavi başarısını önemli oranda etkiliyor. Modern tıp yaklaşımlarını, bütünsel bakış açısıyla desteklemek, psikolojik ve çevresel faktörleri de mümkün olduğunca iyileştirmek, sağlık uzmanı ekibinin yanı sıra hastanın kendi sorumluluğunda.

Bağışıklık sisteminin sağlıklı ve dengeli çalışması için yapabileceğimiz her şey kanserden korunmada etkili. Çünkü ileride sorun çıkarabilecek hücreleri tespit edip yakalamak ve ortadan kaldırmak bağışıklık sisteminin temel görevlerinden pek bilinmeyen bir tanesi. Yeme alışkanlıklarında düzenleme, açlık sürelerini uzatan diyet planlamalarının ve aralıklı orucun; bu özelliği destekleyerek, yapısı bozulmuş ve kansere neden olabilecek hücrelerin temizlenmesinde etkili olduğu gösterilmiş. Kendimize açlığın kötü bir şey olmadığını artık öğretmemiz gerekiyor. Her şeyden daha güçlü bir ilkel beyine sahip olsak da bilim onu açlıktan korkmamak konusunda ikna etmemiz gerektiğini söylüyor.

“Bütünsel sağlık felsefesinin tedavi hedefi, sadece hastalığı ortadan kaldırmak değil, olası yan etkileri, kaygıları, endişeleri, hastanın yeni sosyal varoluş tanımını, üretkenliğini ve yaşam kalitesini de iyileştirmek.”

Egzersizin, kanser tedavilerinin yan etkilerini azalttığı ve iyileşme oranlarını artırdığı çalışmalarla gösterilmiş durumda. Uyku kalitesinin ve vücudun doğal ritminin bozulması kanserle direk olarak ilişkilendiriliyor artık. Sosyal çevrenin iyileştirilmesi ve sağlık koçluğu kavramı kanser ve diğer kronik hastalıkların tedavisinde son yıllarda önem kazanmaya başladı. Hayata tutunmanın ve yaşama isteğinin yaşam sürelerine etkisini değerlendiren birçok sosyolojik çalışma yayımlanıyor.

Elbette mikro ve makro besleyicilerin dengeli bir diyetle yeterince alınıyor olması ve vücuttaki tüm metabolik süreçlerin sağlıklı işliyor olması, hem hastalığın gelişmemesi için hem de tanı konulduktan sonra tedavi başarısını artırmak için çok önemli. Uluslararası kalite standartlarında üretilen antioksidan, anti inflamatuar ve bağışıklık dengeleyici birçok bitkisel doğal takviyeye de kolayca ulaşabiliyoruz artık. Ancak, umuda en fazla ihtiyacı olan kanser hastası ve hasta yakınlarının bu tip takviyelere bilinçsizce sarılması biraz işleri karıştırıyor.

Özellikle kemoterapötik ajanlarla eş zamanlı olarak bitkisel bir takviyenin kullanılmasına hem onkoloji hem fitoterapi alanında uzman bir hekim karar vermeli. Binlerce bitkinin kanser üzerindeki etkileri incelenmiş ve yüzden fazla bitkinin etkileri gösterilmiş olsa da bilimsel çalışmalar hala çok kısıtlı. Kemoterapi ve radyoterapiye bağlı yan etkilerin giderilmesinde ve kemoterapi aralarında vücudu desteklemek için, mutlaka tedavi protokolünü belirleyen hekimin kontrolünde uygulanacak bitkisel kaynaklar, yaşam kalitesini yükseltmede çok etkili.

Bütünsel sağlık felsefesinin tedavi hedefi, sadece hastalığı ortadan kaldırmak değil, olası yan etkileri, kaygıları, endişeleri, hastanın yeni sosyal varoluş tanımını, üretkenliğini ve yaşam kalitesini de iyileştirmek; bunun için mümkün olan çeşitli yöntem ve kaynakları bir arada ve akılcı bir şekilde kullanabilmek.

 

Yorum yaz