Tüm dünyada ciddi sağlık problemi haline gelen ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak kabul edilen Covid-19 salgını sırasında bildirilen raporlar, hastalığın sadece solunum yollarını değil, nörolojik sistemleri de etkilediğini ortaya koymakta. Türk Nöroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk ve Türk Nöroloji Derneği Beyin Damar Hastalıkları Çalışma Grubu Moderatörü Prof. Dr. Atilla Özcan Özdemir, 10 Mayıs Dünya İnme Önleme Günü vesilesiyle inmenin nedeni ve korunma yöntemleriyle ilgili önemli bilgiler paylaştılar.
İskemik inmeyi (beyin krizi) beyin damarının aniden tıkanması sonucu oluşan ve damarın beslediği bölgenin fonksiyon kaybı ile giden bir hastalık olarak tanımlayan Türk Nöroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk, şunları söyledi: “İnme, klasik olarak vücudun sağ veya sol tarafında, kolda ve bacakta, güçsüzlüğe, ağızda kaymaya, konuşma ve anlamada bozukluğa neden olur. Bununla beraber nadiren beynin arka tarafındaki damarların tıkanması ile birlikte çift görme, baş dönmesi ile birlikte dengesizlik ve görme kayıpları yaşanabilir. Kalpten kaynaklanan pıhtı, şah damarının daralması, kan hastalıkları, şah damarı veya beynin arka tarafındaki damarın yırtılması gibi nedenlerden dolayı beyin damarlarına pıhtı atabilir.” Nörolojik hastalıkların hastalar, hasta yakınları ve sağlık alanında çalışanlar için en fazla sağlık yükü oluşturan hastalık gruplarından olduğunun ve yaşlanan dünya nüfusu ile bu durumun giderek arttığının altını çizen Prof. Dr. Şerefnur Öztürk, sözlerine şunları ekledi: “Dünya çapında global kayıpta %10,2’lik kısmı nörolojik hastalıklar oluşturmaktadır. Nörolojik hastalıklar global ölçekte ölümlerin ise %16,8’inin nedenini oluşturmaktadır, her yıl dünyada 9,4 milyon kişi hayatını kaybetmektedir. Ne yazık ki bu kaybın 6 milyonu inme nedeniyle oluşmaktadır. Nörolojik hastalıklardan ölüm 1990 ile 2015 yılları arasında %36,7 artış göstermiştir. Son yıllarda inme ve bulaşıcı hastalıkların önlem ve tedavi olanaklarındaki gelişmelerle ölüm oranlarında azalmalar beklenmektedir. Yapılan istatistiksel analizler beyin damar hastalıklarının ve inmenin %42 ile nörolojik hastalıklar içinde sağlıklı yıl kaybına neden olan ilk dört büyük hastalık grubundan biri ve en yaygını olduğunu ortaya koymuştur. İskemik inme yani beyin krizi dünyada sonradan gelişen engelliliğin en önemli birinci nedeniyken, en önemli üçüncü ölüm nedenidir.”
Ülkemiz genel nüfusuna göre bir yılda ortalama 125.000 yeni inme vakası olduğunu ifade eden Türk Nöroloji Derneği Beyin Damar Hastalıkları Çalışma Grubu Moderatörü Prof. Dr. Atilla Özcan Özdemir: “Bu durum her yaşta görülebilse de %28 kadarı 65 yaşından önce, %72 kadarı ise 65 yaşından sonra oluşmaktadır. Türkiye’de inme vakalarının %71’i beyin krizi, %29 kadarı ise beyin kanamasıdır. Bu oranlar Batı Avrupa ülkelerinde beyin krizi için %84-89, beyin kanaması için ise %11-16 arasında.
İnmenin, ileri yaşlarda daha sık gözlenmekle birlikte her yaş grubunu ilgilendiren bir hastalık olduğunu ifade eden Prof. Dr. Atilla Özcan Özdemir, sözlerine şöyle devam etti: “55-64 yaş arasındaki erkeklerde inme görülme oranı kadınlara göre 2-3 kat daha fazladır. Ancak bu fark yaşla birlikte azalmaktadır. Özellikle 55-64 yaş grubunda önümüzdeki on yıl içinde inme geçirme sıklığı artacağı öngörülmektedir. Hipertansiyon, kalp hastalıkları (özellikle atriyal fibrilasyon), şeker hastalığı, obezite, sigara, hareketsiz yaşam, uyku apnesi, düzensiz beslenme inme için en önemli değiştirilebilir risk faktörleridir. Tüm inmelerin yaklaşık %90’ı potansiyel olarak değiştirilebilir risk faktörleriyle ilişkilidir. Tüm dünyada ırk, cinsiyet ve yaş gözetmeksizin hipertansiyon, şeker hastalığı, sigara, alkol, obezite, kalp hastalıkları ve fiziksel inaktivite bu risk faktörleri arasında yer almaktadır. Dengeli beslenme alışkanlıklarının edinilmesi, sigara ve alkol tüketiminin önlenmesi, fiziksek aktivitenin artırılması, obezitenin önlenmesi, hipertansiyon, şeker ve kalp hastalıklarının uygun tedavisi ve yakın takibi ile risk azaltılabilir.”