Prof. Dr. Burak Demiralp
Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dalı
Üst solunum yolu sisteminin önemli bir parçası olan ağız boşluğunun koronavirüs patojenitesinde ve bulaşmasında önemli bir rol oynadığı bilinmektedir. Virüs nazofarengeal sekresyonlarda bulunur ve yoğunluğu, başta hastalığın erken evresi olmak üzere tükürükte sürekli olarak yüksektir. Virüs, COVID-19 pozitif olan hastalardan alınan tükürük örneklerinin %91,7’sinde saptanabilmiş ve mL’deki virüs miktarının 1,2×10⁸e kadar çıkabileceği yapılan çalışmalarla rapor edilmiştir. Tükürük, COVID-19 salgını sırasında önemli bir bulaşma kaynağıdır. Kişi öksürdüğünde, hapşırdığında, nefes aldığında veya sohbet ettiğinde mikroorganizma içeren tükürük damlacıkları üretir. Tükürük damlacıklarının miktarı ve boyutu bireyler arasında farklılık gösterir; bu nedenle, bulaşma riski de değişir. Bir öksürük veya 5 dakikalık konuşma sırasında yaklaşık 3.000 tükürük damlası üretilmektedir. Bir hapşırık havada birkaç metre yayılabilen yaklaşık 40.000 tükürük damlası çekirdeği üretir. Tükürük damlacıkları ki bunlar > 60 μm boyutundadır, yakın temas kabul edilen 1-3 metrelik mesafede virüsün bulaşmasına neden olur. Ayrıca, henüz net bir şekilde belirlenmemiş olsa bile, virüs yüklü aerosoller ki bunlar da <60 μm boyutundadır, virüsün 7 ila 8 m’ye kadar bir mesafede yayılımına neden olabilir. Tüm bu veriler, tükürüğün hem hastalık yayılımında hem de son güncel testlerle hastalığın tespitinde ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Bugün başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere birçok ülkede hastalık tespiti tükürük testleriyle yapılabilmektedir. Üniversite ve okullarda yüz yüze eğitimin devam edebilmesi için öğrencilerden iki haftada bir tükürük testi alınmaktadır.
Gargaralar çok önemli!
COVID-19 pandemisinde hastalığın yayılmasını engeleyebilmek için tükürükteki viral yükü azaltmak önemli yaklaşımlardan biri olarak dikkat çekmektedir. Bu amaçla da viral yükü azaltabilecek antiviral ağız çalkalama solusyonları/gargaraların önemi çok büyüktür. Antiviral ağız gargaraları içeri giren virüsü öldürürse, dışarı çıkan virüsü öldüreceklerdir. Bu, nihayetinde bulaşma riskini azaltabilecek hatta önleyebilecektir.
SARS-CoV-2, zarflı, tek sarmallı bir RNA virüsüdür. Bir patojen olarak hareket etmek için, SARS-CoV-2’nin, anjiyotensin dönüştürücü enzim 2’ye (ACE2) bağlanması gerekir. ACE 2 reseptör ekspresyonu Oral mukozada tüm diğer organlardan fazladır. Tüm bu bilgiler ışığında virüsün diğer organ tutulumlarını yapmadan ağızda kurutulup, mümkün olan en erken dönemde müdahale edilmesi hayati önem taşımaktadır.
Viral yükün azaltılması gargaralarla mümkün olmaktadır
Hastalığa erken dönemde müdahale edebilmek ve yayılımı minimuma indirebilmek için ağız boşluğundan viral yükün azaltılması gerekir. Bunun için en etkili yöntemlerden biri, antiviral ağız çalkalama solüsyonlarının/gargaraların kullanılmasıdır. Yapılan farklı çalışmalarla, setilpiridinyum klorür (CPC), povidon-iyot(PVP-I), hidrojen peroksit (H2O2), Klorheksidin (CHX) içeren ağız gargaralarının SARS-CoV-2 oral viral yükünü azaltarak COVID-19’un şiddetini azaltabileceği ve bulaşma riskini azaltabileceği sonucuna varılmıştır. (Referans 1)
Klorheksidin (CHX) içeren ağız gargaraları farklı amaçlarla sıklıkla kullanılmaktadır. CHX ile yapılan bir çalışmada 30 saniye süre ile 15 mL %0.12’lik CHX ağız çalkalama solüsyonu kullanımının SARS-CoV-2’nin tükürükteki varlığını iki saate kadar belirgin olarak azalttığını ancak ikinci saatten sonra tekrar arttığını belirtmektedir. (Referans 2)
Yine kritik hastalar üzerinde yapılan bir diğer çalışmada, CHX gargaranın veya jelin ventilatörle ilişkili pnömoni insidansını % 24’ten % 18’e düşürmeye yardımcı olabileceği gösterilmiştir. Bu aynı zamanda hastalar ile direkt temas halinde olan sağlık çalışanlarının güvenliği açısından da önemli bir veridir. (Referans 3)
Ülkemizde Kloroben Oral Sprey ile yapılan Mikrobiyolojik Analiz Raporu’na göre ise Kloroben Oral Sprey ile muamele edilen SARS-CoV-2 virüs konsantrasyonunda 1. dakikada %95,32, 2. dakikada ise %99 azalma görülmüştür. (Referans 4)
Elde edilen bu veri de klorheksidinin virüs üzerindeki hızlı etkisi açısından oldukça önemli bir bilgidir. SARS-CoV-2’e bağlı hastalığı ve yayılımı önlemede klorheksidinin rolüne dair güncel çalışmalar devam etmektedir. Amerika Birleşik Devletleri’nin Kaliforniya eyaletindeki 4 farklı hastanede gerçekleştirilen ve Mart 2021 de yayınlanan oldukça güncel bir çalışma klorheksidin kullanımın SARS-CoV-2’e bağlı hastalığı ve yayılımı önlemede katkıda bulunabileceğini ortaya koymaktadır.
Bu çalışma klorheksidini oral gargara olarak kullanabilecek bilinci açık ve gargara yapabilme yetisine sahip bireylerde gerçekleştirilmiştir. Çalışma grubuna orofaringeal gargara olarak kullanılmak üzere klorheksidin verilirken kontrol grubuna verilmemiştir. Hastalar 15ml %0.12 klorheksidin glukonat içeren gargara ile günde iki kez 30 saniye süreyle gargara yapmışlardır. 4 gün sonra, boğazdan alınan örnek ile PCR kullanılarak virüs varlığı test edilmiştir. Bir diğer grup hastaya da bu uygulamaya ek olarak yardımcı personel tarafından boğaza klorheksidin içeren sprey ile 3 kez (yaklaşık 1,5 ml) sprey sıkılmıştır. Sonuçlara bakıldığında elde edilen veriler ağız boşluğu ve orafaringeal bölgeye klorheksidin uygulamasıyla SARS-CoV-2’nin önemli ölçüde ortadan kaldırıldığını göstermektedir. Çalışma sonuçlarına göre arka orofaringeal bölgeye klorheksidin spreyi ilavesi, hastaların % 86’sının orofarenksinden SARS-CoV-2 eliminasyonunu sağlarken klorheksidinin tek başına oral gargara olarak kullanılmasında bu oran % 62.1 olarak bulunmuştur. Bu sonuç, klorheksidinin ağız gargarası olarak virüs ile mücadelede etkinliğini gösterirken arka orofarinkse sprey ile uygulanmasının da SARS-CoV-2’in orofarinksteki varlığını büyük ölçüde ortadan kaldırdığını göstermektedir. (Referans 5)
Bu sonuçlar ışığında otörler; klorheksidinin ağız boşluğu ve orofaringeal bölgede kullanılmasının, COVID-19 pozitif hastalarından diğerlerine virüs yayılmasını önlenmesinde ve virüs ile temasta virüsün giriş yolunda izole edilmesinde etkili olabileceğini ileri sürmektedirler. Bu amaçla SARS-CoV-2 ile enfekte olmuş kişilerden başkalarına viral yayılmanın önlenmesi için araştırmacılar, %0,12’lik klorheksidin gargaranın günde iki kez kullanılmasını önermektedir. Kullanım prosedürü olarak ise; sprey ile burun delikleri giriş yollarına ikişer sprey (yaklaşık 1 ml), ağız boşluğu ve boğazın 30 sn süre ile 15 ml % 0,12’lik klorheksidin gargara ile iyice çalkalanmasını ve arka boğaz bölgesine klorheksidin sprey ile üç kez (toplamda 1.5 ml) sprey sıkılmasını önermektedirler. Bu prosedüre, yaklaşık 2-3 hafta süren virüsün vücuttan doğal olarak temizlenme süresince devam edilebileceğini belirtmektedirler. Ancak unutulmamalıdır ki klorheksidin kullanımındaki amaç Covid-19’u tedavi etmek değildir, hastalığı ortadan kaldırmak için herhangi bir girişimde klorheksidin kullanımı doğru değildir. Buradaki amaç yayılımı engellemektir.
Pek çok çalışmanın verileri klorheksidini desteklemektedir
Aynı çalışmada hastanede görev yapan bir grup sağlık çalışanı da aynı protokol ile günde iki kez klorheksidin kullanmışlardır. Çalışma boyunca aynı hastanedeki diğer sağlık çalışanlarında COVID-19 pozitif oranı %50 iken klorheksidin kullanan grupta COVID-19 pozitif olan sağlık çalışanına rastlanmamıştır.
Ağız gargarası ve posterior orofaringeal sprey olarak kullanılan klorheksidin, mevcut COVID-19 önleme kılavuzlarına basit ve güvenli bir katkı sağlamaktadır ve hastalığın yayılmasını kontrol etmede önemli etkilere sahip olabilir. Aşılama, uygun sosyal mesafe, maskeleme ve el yıkama ile birlikte kullanıldığında, klorheksidin hastalık önleme rejimine katkıda bulunabilir. Yapılacak yeni çalışmalarla birlikte elde edilecek sonuçlarla klorheksidin ile ağız çalkalama işlemlerinin SARS-CoV-2’nin yayılmasını önlemeye yardımcı olabileceği düşünülebilir.
COVID-19 pandemisinde hastalığın yayılmasını engeleyebilmek için tükürükteki viral yükü azaltmak oldukça önemlidir. Bunun için de antiviral ağız çalkalama solusyonları/gargaraların önemi çok büyüktür. Antiviral ağız gargaraları içeri giren virüsü öldürürse, dışarı çıkan virüsü öldüreceklerdir. Bu, nihayetinde bulaşma riskini azaltabilecek hatta önleyebilecektir. Virüsün diğer organ tutulumlarını yapmadan ağızda kurutulup, mümkün olan en erken dönemde müdahale edilmesi hayati önem taşımaktadır.
Referanslar
Ref.1: F.Carrouel, Antiviral Activity of Reagents in Mouth Rinses against SARS-CoV-2, Critical Reviews in Oral Biology & Medicine, Journal of Dental Research, 2020 1–9
Ref.2: oon, J. G., Yoon, J., Song, J. Y., Yoon, S. Y., Lim, C. S., Seong, H., … & Kim, W. J. Clinical signicance of a high SARS-CoV-2 viral load in the saliva. Journal of Korean medical science, 2020; 35(20),1-6.
Ref.3: Moosavi, M. S., Aminishakib, P., & Ansari, M. Antiviral mouthwashes: possible benefit for COVID-19 with evidence-based approach. Journal of oral Microbiology, 2020; 12(1), 1-8.
Ref.4: Antimikrop ARGE ve Biyosidal Analiz Merkezi Mikrobiyolojik Analiz Sonuç Raporu. Rapor Kayıt Numarası: R-20-0243.
Ref.5: Y.Hanna Huang BA, Jong T.Huang MD. Use of chlorhexidine to eradicate oropharyngeal SAR-SCoV-2 in COVID-19 patients, Journal of Medical Virology. 2021;1–4.
Yorum yaz
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.