KORKU VE KAYGILAR YÜKSEK TANSİYONA NEDEN OLUYOR!
Uzun süreli ve yüksek oranda kaygı, endişe, korku ve panik hali yaşamanın birtakım fiziksel hastalıklarla ilişkisi olduğu uzmanlar tarafından sık sık dile getiriliyor. Kaygıyı azalttığı ve kişinin başa çıkabilme becerilerini geliştirdiği için düzenli egzersizin önemine dikkat çeken uzmanlar, psikolojik sağlamlık için sosyal ilişkilere önem verilmesini, aktivitelerin artırılmasını ve bireylerin kendilerine zaman ayırmalarını öneriyor.
Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Dilek Sarıkaya, korku ve kaygıların neden olduğu rahatsızlıklar hakkında önemli bilgiler ile psikolojik sağlamlığın sağlanabilmesi için tavsiyelerini paylaştı.
Yüksek tansiyon şikayeti görülebilir
Uzun süreli ve yüksek oranda kaygı, endişe, korku ve panik hali yaşamanın birtakım fiziksel hastalıklarla ilişkili olduğuna dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Dilek Sarıkaya sözlerine şöyle devam etti: “Özellikle kan basıncında yükselme ve buna bağlı yüksek tansiyon gibi şikayetler görülebilir. Diyabet hastası olan birinde kan şekerinin yükselmesine, sık sık bununla ilgili problemler yaşanmasına yol açabilir. Tanımlanamayan birtakım ağrı, uyuşma, karıncalanma gibi bedensel sorunlara, özellikle önemli ve ciddi düzeyde baş ağrılarına yol açabilir. Bu nedenle ne olduğu tam olarak anlaşılamayan birtakım fiziksel belirtiler olduğu durumda da ilgili branş hekiminde muayene olduktan sonra, örneğin baş dönmesi ve baş ağrısı gibi nörolojik belirtiler varsa ve açıklayacak herhangi bir nörolojik bozukluk saptanmadığında bunun bir psikolojik sebebe bağlı olabileceği düşünülerek mutlaka bir ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanından destek alınmasını tavsiye ediyoruz.”
Belirgin kaçınma davranışları olabilir
Dr. Dilek Sarıkaya, “Korku ve kaygılarımız özellikle çok belirgin kaçınma davranışlarına yol açıyorsa, bu kaçınma davranışları da bizim hayat kalitemizi önemli düzeyde etkiliyorsa, sosyal ve aile ilişkilerimizi sürdürmemizi, iş hayatımızı sürdürmemizi önemli düzeyde etkiliyorsa mutlaka bir ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanından destek alınmasını öneriyoruz” dedi.
Psikolojik dayanıklılık geliştirilebiliyor
Sarıkaya, psikolojik sağlamlığı ruhsal travmalara; stres faktörlerine tepki verme, başa çıkabilme düzeyini anlatan kavram olarak tanımlıyor. Sarıkaya, “Burada özellikle psikolojik sağlamlığı ya da dayanıklılığı yüksek olan bireylerin travmatik yaşantılardan daha düşük oranda etkilendiği ya da travmanın etkilerinin daha düşük oranda travma sonrası stres bozukluğu ya da depresyona yol açtığı söyleniyor. Psikolojik dayanıklılık, yapılan araştırmalarla da geliştirilebilen ve daha yüksek oranda bir dayanıklılığın sağlanması mümkün olabilen bir durum olarak tanımlanıyor” diye konuştu.
Psikolojik sağlamlık için neler yapılmalı?
Dr. Dilek Sarıkaya psikolojik sağlamlık için önerilerini şöyle paylaştı: “Öncelikle düzenli egzersiz yapmak hem kaygıyı azalttığı hem kişinin başa çıkabilme becerilerini geliştirdiği için önerdiğimiz önemli etkinliklerden biri. Sosyal aktiviteleri artırmak, sosyal destek sistemlerimizi geliştirmek, aile, arkadaş, iş ilişkilerinde olumlu ilişkiler geliştirmek de önerdiklerimizden. Kendimize zaman ayırmak, ihtiyaçlarımızı gözetmek çok önemli. Yorulduğumuzu ve tükendiğimizi hissettiğimiz zamanlarda biraz durup yavaşlamak ve neye ihtiyaç duyduğumuza kulak vermek olmazsa olmaz. Bu ihtiyacımıza yönelik dinlenmek, biraz yavaşlamak, kısa süreli molalar vermek psikolojik dayanıklılığı artırmak için tavsiye ettiğimiz metotlardır.”
Yorum yaz
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.