FARKINDALIKFİKİR LİDERLERİ DERGİSİÖNE ÇIKANLARSAĞLIK TEKNOLOJİLERİTIBBİ CİHAZ

Oytun Oral: “MedTech Cardio için cihaz, ekip ve eğitim çok önemli”

Fikir Liderleri Dergisi’nin Mart sayısı “Sağlık Teknolojileri” bölümünde Johnson&Johnson Medtech Cardio İş Birimi Direktörü Oytun Oral konuğumuz oldu ve Johnson&Johnson MedTech Cardio hakkında sorduğumuz soruları etraflıca cevapladı ve sorumluluk alanındaki çalışmaları hakkında detaylı bilgiler verdi.  
Fikir Liderleri Dergisi’nin Mart sayısı “Sağlık Teknolojileri” bölümünde Johnson&Johnson Medtech Cardio İş Birimi Direktörü Oytun Oral konuğumuz oldu ve Johnson&Johnson MedTech Cardio hakkında sorduğumuz soruları etraflıca cevapladı ve sorumluluk alanındaki çalışmaları hakkında detaylı bilgiler verdi.  

 

“Yatırımlarımızı artırarak, Andımızın da bizlere söylediği gibi ülkemiz ve hastalar için canla başla çalışmaya devam edeceğiz.”

Johnson&Johnson
Medtech Cardio

 

Oytun Oral
Johnson&Johnson
Medtech Cardio İş Birimi Direktörü

 


JOHNSON&JOHNSON MEDTECH CARDIO OLARAK BİZ, RİTİM BOZUKLUKLARININ TEDAVİSİNE ODAKLANIYORUZ VE BU TEDAVİLERDE KULLANILAN YENİLİKÇİ TEKNOLOJİLERİ HEKİMLERİMİZ VE HASTALARIMIZLA BULUŞTURMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ. CARTO SİSTEMİMİZ VE BUNA UYUMLU HARİTALAMA VE ABLASYON KATETERLERİMİZLE, HEKİMLERİMİZİN KALPTEKİ RİTİM BOZUKLUKLARINA YOL AÇAN BÖLGELERİ BULMALARINA VE ABLASYON İŞLEMİYLE KALBİN NORMAL RİTMİNE DÖNMESİNİ SAĞLAMALARINA YARDIMCI OLUYORUZ.

Sizi tanıyabilir miyiz?

1989 Ankara doğumluyum. ODTÜ Koleji’nin ardından Başkent Üniversitesi İktisat Bölümü’nden mezun oldum. İş hayatıma, benim dahil olduğum zamanki adıyla Ernst&Young, yeni adıyla EY’de bağımsız denetim alanında başladım. EY’deki 3,5 yılın ardından kariyerime Johnson&Johnson Türkiye’de devam ettim. Burada 10 yıl boyunca finansal analistlik, stratejik fiyatlama müdürlüğü, finans liderliği ve şu anki görevim olan iş birimi liderliği gibi stratejik ve satış-pazarlama alanlarında çeşitli rollerde bulundum. Şu anda elektrofizyoloji, nörovasküler ve estetik cerrahisi alanlarından sorumlu iş birimi lideriyim ve bahsettiğim tedavi alanlarındaki satış-pazarlama organizasyonuna Johnson&Johnson Medtech Cardio İş Birimi Direktörü olarak liderlik ediyorum.

Birden fazla alandan sorumlu olduğunuzu görüyoruz. Elektrofizyoloji alanını ve buraya getirdiğiniz çözümleri kısaca anlatır mısınız?

Elektrofizyoloji, kardiyolojinin alt dallarından biri olarak, her geçen gün daha fazla önem kazanan bir alan. Johnson&Johnson MedTech Cardio olarak biz, ritim bozukluklarının tedavisine odaklanıyoruz ve bu tedavilerde kullanılan yenilikçi teknolojileri hekimlerimiz ve hastalarımızla buluşturmak için çalışıyoruz. Daha ayrıntılı açıklamak gerekirse, Carto sistemimiz ve buna uyumlu haritalama ve ablasyon kateterlerimizle, hekimlerimizin kalpteki ritim bozukluklarına yol açan bölgeleri bulmalarına ve ablasyon işlemiyle kalbin normal ritmine dönmesini sağlamalarına yardımcı oluyoruz.

Önemi her geçen gün artan bir alan dediniz. Bunu biraz daha açar mısınız?

Kalbin farklı odacıklarından kaynaklanan ve farklı mekanizmalarla ortaya çıkan birçok ritim bozukluğu vardır. Ancak dünya nüfusunun %0,5 ile %1’inde görülen en yaygın ritim bozukluğu türü atriyal fibrilasyondur (AFib). AFib, yalnızca yaşam kalitesini bozmakla kalmaz; tedavi edilmediğinde kalp yetersizliği ve inme gibi ciddi sağlık sorunlarını tetikleyebilir. Ayrıca, ilerleyen yaşlarda hastalık riskinin arttığı gözlemlenmektedir. Bu durum, AFib’in hem ülkemiz hem de dünya genelinde önümüzdeki yıllarda büyük bir sağlık önceliği haline geleceğini göstermektedir.

Avrupa’da birçok ülkede, ilaç tedavisine yanıt vermeyen AFib hastaları için ilk tedavi seçeneği olarak radyofrekans (RF) ablasyon tercih edilmektedir. 2021 yılında İngiltere Ulusal Sağlık ve Klinik Mükemmellik Enstitüsü (NICE), atriyal fibrilasyon tedavisi için yayımladığı kılavuzda; ilaç tedavisi ile hedeflenen başarı sağlanamayan hastalarda, RF ablasyonu birincil tedavi seçeneği olarak önermiştir. RF ablasyona uygun olmayan hastalar için ise kriyoablasyon ve lazerle ablasyon tedavileri ikincil tedavi seçeneği olarak sunulmuştur.

Ülkemizdeki atriyal fibrilasyon hasta ihtiyacı değerlendirildiğinde, geçtiğimiz yıl tahminlere göre ablasyon tedavisi uygulanan hasta sayısının 7-8 bin civarında olması, mevcut kapasitenin yetersiz kaldığını ve önemli ölçüde kapasite artırımına ihtiyaç duyulduğunu ortaya koymaktadır.


ÜLKEMİZDEKİ ATRİYAL FİBRİLASYON HASTA İHTİYACI DEĞERLENDİRİLDİĞİNDE, GEÇTİĞİMİZ YIL TAHMİNLERE GÖRE ABLASYON TEDAVİSİ UYGULANAN HASTA SAYISININ 7-8 BİN CİVARINDA OLMASI, MEVCUT KAPASİTENİN YETERSİZ KALDIĞINI VE ÖNEMLİ ÖLÇÜDE KAPASİTE ARTIRIMINA İHTİYAÇ DUYULDUĞUNU ORTAYA KOYMAKTADIR. 

Ciddi bir hasta popülasyonundan söz ediyorsunuz. Buradaki ihtiyacı karşılamak için yatırımlarınız olacak mı?

Elbette, yatırımlarımızı artırarak, Andımızın da bizlere söylediği gibi ülkemiz ve hastalar için canla başla çalışmaya devam edeceğiz. Yaptığımız ve yapacağımız yatırımları üç temel başlıkta özetleyebilirim. Bu başlıkları, üç ayaklı bir masa gibi düşünebiliriz: Cihaz, ekip ve eğitim. Nasıl bir masanın dengeli olabilmesi için tüm bacakların eşit uzunlukta olması gerekiyorsa, bu üç unsuru da dengeli bir şekilde geliştirmek, yatırımların başarılı olmasında kritik rol oynar.

Bu üç alanı daha detaylı açmak gerekirse: Her yıl, mümkün olan en yüksek sayıda cihazı hastanelerimize yerleştirerek tedaviye erişimi yaygınlaştırıyoruz. Özellikle büyük şehirlerdeki yatırımlarımızı sürdürürken, coğrafi dağılıma da özen gösteriyor ve ülkemizin dört bir yanındaki hastaların bu tedaviye ulaşabilmesini sağlıyoruz.

İkinci kısım ise ekip. Her yıl, biyomedikal mühendislerden oluşan ekibimizi genişletiyor ve yeni istihdam fırsatları yaratıyoruz. Tedavi esnasında hekimlerimize destek olan ekip üyelerimiz, bu alandaki en önemli unsurlardan biri.

Son olarak, eğitim. Eğitim dediğimizde, hem kendi ekibimizin teknik eğitimlerini hem de hekim eğitimlerini kastediyoruz. Başlangıç seviyesinden ileri seviyeye kadar farklı eğitim programları düzenleyerek, hem mevcut hekimlerin yetkinliklerini artırıyoruz hem de bu alana ilgi duyan yeni hekimlerin yetişmesine katkı sağlıyoruz.

Son olarak, bu alandaki son teknolojiler ve yapay zeka (AI) kullanımı hakkında ne düşünüyorsunuz? AI, bu tedavi çözümlerine dahil oluyor mu?

Maalesef, yapay zekayı şu an için bu alanda etkin bir şekilde göremiyoruz. Birçok cerrahi alanda AI etkisi artarken, aritmi tedavisi biraz daha geriden geliyor diyebilirim. Kuşkusuz önümüzdeki yıllarda hem tanı hem de tedavi tarafında büyük kolaylıklar sağlayacak. Son 1-2 yıl içerisinde, bu alandaki en büyük yeniliklerden biri Pulsed Field Ablation (PFA).

Johnson&Johnson MedTech’in de dahil olduğu birçok oyuncunun bu yeni teknolojide ürünleri bulunuyor. Bu teknolojinin sağladığı en önemli fayda, başarıdan çok güvenlik olarak özetlenebilir. Yapılan çalışmalar ışığında, söz konusu teknoloji yeni olmasına rağmen güvenlik konusunda ciddi bir avantaj sağlıyor. Ancak, uzun dönemli takip verileri henüz elimizde bulunmadığından, sonuçları daha sağlıklı değerlendirmek için biraz daha zamana ihtiyaç var. Dünya çapında PFA teknolojisi bir trend haline gelmişken, Türkiye’de ise bu teknolojinin kullanımı, SGK geri ödemesi olmadığı için henüz yaygın değil. Ancak, geri ödeme süreçlerinin tamamlanmasının ardından Türkiye’de de kullanımının artacağına inanıyorum. ⭐️

Johnson&Johnson MedTech Türkiye Yönetim Ekibi
Soldan Sağa: Oytun Oral; Johnson&Johnson Medtech Cardio İş Birimi Direktörü,
Ceylan Yokuş; Johnson&Johnson Medtech Genel Müdürü,
Can Kalafat; Johnson&Johnson Medtech Surgery İş Birimi Direktörü

Fotoğraflar ve röportaj: Ahmet Örs

Yorum yaz