BİR KONU BİR KONUKECZACILIKİLAÇ ENDÜSTRİSİKİŞİSEL GELİŞİMMESLEKİ GELİŞİMÖNE ÇIKANLAR

Genç Liderler’de ayın konuğu: Taner Turun

Fikir Liderleri, belli aralıklarla eczacılık ve tıp fakültelerinde eğitimlerini sürdürmekte ya da yeni mezun olan genç liderlerin yazılarına yer veriyor. Bu haftaki konuğumuz İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Eczacılık Fakültesi son sınıf tam burslu öğrencisi Taner Turun. Turun, bir eczacılık öğrencisinin öğrenciliğinin bitimine yakın döneme gelene kadarki yolculuğunu Fikir Liderleri okurları için kaleme aldı.
Fikir Liderleri, belli aralıklarla eczacılık ve tıp fakültelerinde eğitimlerini sürdürmekte ya da yeni mezun olan genç liderlerin yazılarına yer veriyor. Bu ayki konuğumuz İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Eczacılık Fakültesi son sınıf tam burslu öğrencisi Taner Turun. Turun, bir eczacılık öğrencisinin öğrenciliğinin bitimine yakın döneme gelene kadarki yolculuğunu Fikir Liderleri okurları için kaleme aldı.

 

Minör Hayatlar, Majör Deneyimler
Bir Eczacılık Öğrencisinin Yolculuğu


Taner Turun
İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Eczacılık Fakültesi
Son Sınıf Öğrencisi

 

Böylesine sektör profesyonellerinin yazılarının kaleme alındığı bir platformda genç liderler serisinde bu satırları yazabilmek benim için büyük bir gurur kaynağı.

Fikir Liderleri Dergisi‘yle tanışmam, Recordati Türkiye’deki pazarlama stajım sırasında oldu. Kıdemli ürün müdürü Yiğit Ozan Polat, bu dergiyi okumam için önerdiğinde çok mutlu olmuştum ve derginin her sayısını, bana bir şeyler katacağı bilinciyle ve büyük bir ilgiyle okumuştum, okumaya devam ediyorum. Ardından, öğrencilerin de yazı kaleme aldığını görünce, “Neden ben de yazı yazmıyorum?” diye düşünerek Fikir Liderleri’nin kurumsal LinkedIn hesabı üzerinden iletişime geçtim; dergi için yazı yazma istediğimi belirten bir mesaj attım ve sonuç olarak bu yazıyla karşınızdayım.

Hayatın koşturmacasında, küçük anlar bazen çok daha derin bir anlam taşır. Her adım, her kısa sohbet, her yeni bilgi, insanın kendisini algılama biçimini etkiler. Eczacı adayı olmanın verdiği heyecan ve sorumluluk, beni birçok farklı deneyime ve küçük ama önemli adımlara yönlendirdi. Ancak zamanla fark ettim ki, bu minör adımlar aslında büyük deneyimlere dönüşüyor. Çünkü her öğrendiğim şey, öğrencilik hayatımda ve kişisel gelişimimde beni daha güçlü bir insan yapıyor.


Eczacılıkla tanışmam ve bu mesleği seçmem, tıpkı birçok arkadaşım gibi, mezun olduktan sonra eczane açma düşüncesiyle başlamıştı ancak yazımı okuyunca yürüdüğüm yolun öyle olmadığını göreceksiniz.

Eczacılık yolculuğum, yalnızca akademik eğitimle değil, aynı zamanda birçok sosyal sorumluluk projesiyle de şekillendi. İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Öğrencileri Kulübü’nde ve 2. Genç Eczacılar Kongresi’nde başkanlık görevlerini üstlendim. Aynı sene içerisinde Türk Eczacılar Birliği ve İstanbul Eczacı Odası Gençlik Meclisi’nde fakülte delegeliği görevlerine seçildim. Bu pozisyonlar, bana liderlik becerileri kazandırmanın yanı sıra, takım çalışması, organizasyon ve iletişim yetkinliklerimi güçlendirmem için büyük bir gelişim fırsatı sundu. Bu süreçte öğrendiğim en önemli şey, her insanın farklı yeteneklere sahip olduğu ve bu farklılıkların bir araya geldiğinde büyük bir sinerji yaratabileceğiydi.


6 Şubat 2023’te, kimi kaynaklara göre kırk beş, kimilerine göre ise altmış beş saniye süren ama bizler için bir ömür gibi olan o büyük deprem, hayatımda ve yolculuğumda bir dönüm noktası oldu. Bu travmatik olay, kariyerime bakış açımı köklü bir şekilde değiştirdi.

2023 yılı benim için çetrefilli ve zor geçti. 6 Şubat 2023’te, kimi kaynaklara göre kırk beş, kimilerine göre ise altmış beş saniye süren ama bizler için bir ömür gibi olan o büyük deprem, hayatımda ve yolculuğumda bir dönüm noktası oldu. Bu travmatik olay, kariyerime bakış açımı köklü bir şekilde değiştirdi. Benim gibi birçok insanın hayatını değiştiren bu felaketin ardından, gemimin istikametini değiştirmek durumunda kaldım. Çünkü artık konakladığımız ev, canlarım ve eczane açma düşüncesi, o büyük depremle birlikte toz bulutlarına karışmış, geriye yalnızca birer hayal ve hatıra olarak kalmıştı. Omuz omuza koştuğumuz o kalabalık yolun sonunda bir tek ben ve olmayan hayallerim kalmıştı. Öfkeliydim. Bu öfkenin sebebi aslında kaybedilen her şeye rağmen kaybedilmeyen tek şeyin savaşını vermekti: Hayallerim…


Bu süreçte, pazarlama stratejilerinin nasıl oluşturulduğunu, etkin iletişimin nasıl sağlandığını, pazar araştırmalarının nasıl yapıldığını, hedef kitle analizi ve segmentasyonunun nasıl gerçekleştirildiğini, kongre ve etkinlik kısmının işleyişini gözlemledim. Stajımda kazandığım tecrübeler, bana sadece iş dünyasında değil, aynı zamanda kendi kişisel gelişimimde de büyük katkılar sağladı.

O fotoğrafta olmak istiyorum ve olacağım diyerek artık ayağa kalkmanın zamanıydı. Bir şey yapmam gerekiyordu ve bu doğrultuda ilk stajımı üç ay süreyle Menarini Türkiye pazarlama departmanında yaptım. Menarini Türkiye benim için bir dönüm noktasıydı çünkü artık kariyerimde neyi seçmem ve seçmemem gerektiğini görebilmemi sağlamıştı. Stajımda daha çok ürün müdürleriyle çalıştık ve “Pazarlama ve ürün müdürü ne yapar?” sorusunun cevabını ürün müdürlerinden aldığımız eğitimlerle öğrenmiş olduk. Pazarlamaya ilgi duymamın sebebi, bir ürünün adeta genel müdürü olabilme fırsatını sunması ve gözlemlediğim kadarıyla şirketin çok önemli bir noktasında yer almasıydı. Tabii en önemlisi, durağan olmayı sevmeyen ve açık iletişim kurabilen bir kişi olarak kendime uygun bir alan bulmamı sağlamasıydı. Menarini’deki yöneticilerime bu imkânı bana verdikleri için çok teşekkür ediyorum.

Geldiğim noktada artık hedefim netti. Ne eczane ne de ilaç sektöründe farklı bir departman… Hedef, pazarlama idi! Bu doğrultuda, ikinci stajımı Recordati Türkiye’de pazarlama departmanında gerçekleştirdim. Recordati’deki deneyimim bana, sadece pazarlama departmanında bir kariyerin ne kadar heyecan verici ve dinamik olabileceğini göstermekle kalmadı aynı zamanda ilaç sektöründe yaratıcı ve stratejik düşünme becerilerimi geliştirme fırsatını da sundu. Bu süreçte, pazarlama stratejilerinin nasıl oluşturulduğunu, etkin iletişimin nasıl sağlandığını, pazar araştırmalarının nasıl yapıldığını, hedef kitle analizi ve segmentasyonunun nasıl gerçekleştirildiğini, kongre ve etkinlik kısmının işleyişini gözlemledim. Stajımda kazandığım tecrübeler, bana sadece iş dünyasında değil, aynı zamanda kendi kişisel gelişimimde de büyük katkılar sağladı. Beşinci sınıftaki ilk dönem staj serüvenim altı ay sürdü. Bu süreçteki destekleri için tüm Recordati ailesine ve yöneticilerime çok teşekkür ediyorum.


Stajlarımda birçok kez beklenmedik hatalar yaptım. Yaptığım hatalar, bana daha dikkatli olmanın ve her detayın önemli olduğunu öğretti. Aynı zamanda, pazarlama sürecindeki her adımın çok boyutlu olduğunu ve sadece hedef kitlenin değil, aynı zamanda şirketin genel stratejisiyle uyumlu olmasının önemini fark ettirdi.

Bu stajlarımda, birçok kez beklenmedik hatalar yaptım. Bazen bir ürünün pazarlama stratejisini oluşturmaya yardım ederken hedef kitleyi tam olarak analiz edemedim, bazen bir ürünün teknik özelliklerini ve faydalarını en etkili şekilde nasıl iletebileceğimizi tam anlamadım, bazen broşür tasarlarken ürünün dikkat çekici özelliğini ön plana çıkaramadım. Bazen de pazarlama materyallerinin hazırlanması sırasında, medikal terminolojiyi yeterince net kavrayamadığım için doktorlar veya uzmanlar için hazırladığımız broşürlerde doğru ve etkili dil kullanımında zorluk yaşadım. Hedef kitleye uygun, ikna edici bir dil kullanmanın ne kadar kritik olduğunu bu süreçte öğrenmiş oldum. Bu tür hatalar, bana daha dikkatli olmanın ve her detayın önemli olduğunu öğretti. Aynı zamanda, pazarlama sürecindeki her adımın çok boyutlu olduğunu ve sadece hedef kitlenin değil, aynı zamanda şirketin genel stratejisiyle uyumlu olmasının önemini fark ettirdi.

Bir sonraki durağım ise, Şubat ayında başladığım Novartis Nörobilim Pazarlama Departmanı oldu. Novartis, çok uluslu bir ilaç firması ve alanındaki lider ürünleriyle, sektöre farklı bir bakış açısıyla yaklaşma fırsatı sunuyor. Menarini ve Recordati’de kazandığım pazarlama stajları deneyimlerimi daha da derinleştirerek, global bir firma bünyesinde staj yapmanın bana farklı perspektifler kazandıracağına inanıyorum. Henüz stajımın başlarında olmama rağmen, yabancılık çekmememi sağlayan değerli yöneticilerim Nörobilim Terapötik Alan Lideri Timuçin Erdem’e ve Ürün Müdürü Merve Turan’a çok teşekkür ediyorum.

Şu anda Novartis’teki deneyimlerim, nöroloji alanındaki pazarlama stratejilerinin nasıl şekillendiğini ve global bir firmanın iletişim stratejilerinin nasıl belirlendiğini gözlemleme fırsatı sunuyor. Bu sürecin, bana sadece sektörün geniş vizyonunu öğrenme şansı tanımakla kalmayıp, yaratıcı ve stratejik düşünme becerilerimi geliştirme yolunda da büyük katkı sağlayacağına inanıyorum. Novartis’teki stajım ilerledikçe, organizasyonun dinamiklerini daha fazla öğrenmeyi ve katkı sağlamayı dört gözle bekliyorum.


Bu yolculuk, beni sadece profesyonel anlamda değil, kişisel olarak da dönüştürdü. Zorlukların ve beklenmedik anların içerisinde kazandığım deneyimler, bana daha güçlü, daha kararlı ve daha esnek bir insan olmayı öğretti. Her bir adım, hayatta neyi gerçekten önemsediğimi ve hangi değerlerle ilerlemek istediğimi netleştirmemi sağladı.

Bu yolculuk, beni sadece profesyonel anlamda değil, kişisel olarak da dönüştürdü. Zorlukların ve beklenmedik anların içerisinde kazandığım deneyimler, bana daha güçlü, daha kararlı ve daha esnek bir insan olmayı öğretti. Her bir adım, hayatta neyi gerçekten önemsediğimi ve hangi değerlerle ilerlemek istediğimi netleştirmemi sağladı. Geleceğe dair hayallerim ve hedeflerim, her gün daha belirgin hale geliyor. Bugün geldiğim noktada, her yaşadığım anın, her öğrenilen dersin ve her karşılaştığım zorluğun hayatımı daha anlamlı kıldığını fark ediyorum. Çünkü bazen hayatımızın minör gördüğümüz anları, gelecekteki majör deneyimlerimize dönüştüren bir köprü işlevi görür. Öğrencilik hayatımın son yazısı olabilir ama bundan birkaç sene sonra yine burada yazabilmek dileğiyle. ⭐️

Yorum yaz