BrighteneD Coaching, Mentoring and Consultancy Kurucusu, Takım Koçu Berrin Demirezer; Fikir Liderleri Dergisi’nde yazdı: “Neden Koçluk?”
Neden Koçluk?..
Berrin Demirezer, PCC, CPCC, Team Coach
Founder of BrighteneD Coaching, Mentoring and Consultancy
“Felsefe, psikoloji ve sosyoloji bilimlerinin harmanlanmasıyla oluşan koçluk bilimi, insanın kendi öz değerlerini bulmasına ve bilinçli seçimleriyle yaşamasına imkan sunan dönüştürücü bir sistemi içerir.”
Bilinen herhangi bir şeyi tanımlamak günümüz bilgi dünyasında birkaç saniyemizi alırken, bilinmeyenle karşılaştığımızda stresin, sıkışmışlığın ilk çanları çalmaya başlıyor. Tanımlayabildiğimiz başlıklar negatif olsalar dahi tanımlayamadıklarımız kadar bizi rahatsız etmiyorlar.
Carl Gustav Jung’ın ifadesiyle; “İnsanın bildiği cehennem, bilmediği cennetten daha güvenlidir!”
Bir durumun “adını koymak” içeriği karmaşık olsa dahi, duruma olan bakış açımızı değiştirerek tekrar değerlendirilebilir olmasını sağlıyor. Adını koyduğumuz durum için öncelikle bir amaç belirler, bu amaca ulaşmak için bir dizi hedefler koyar, eyleme geçer ve en sonunda sona, sonuca ulaşırız. Bu yolda ilerlerken her bir basamak için güncelleme yapabilir ve hatta yeniden kurabiliriz. Her daim, dile getirilmese dahi bir amaç mutlaka vardır.
Amacın kelime olarak karşılığı şöyledir, “Elde edilmesi gereken, ulaşılmak istenilen sonuç, (TDK)”. Bireysel veya kurumsal olarak, atacağımız adım veya adımlar için, sonucu bizim istediğimiz gibi olacak bir amaç belirliyoruz. Peki bu kadar zahmete neden giriyoruz, buradaki amacımız nedir? Çünkü amaç belirlemek hayat ile bağ kurmamızdaki değerli araçlardan biridir. Bu birinci madde!
Psikoloji ve nörobilimin insan beyni üzerine çalışmalarında, en genel tanımıyla, insan zekasını boşlukları doldurma kabiliyeti ve aklı bağlantı kurma kabiliyeti olarak tanımlıyor. Zeka ve aklın dengedeki iş birliği işlevsel insan zihnini oluşturuyor. Doğada nörolojik yapıya sahip müthiş canlı sistemi ve her canlıya özel zihin sistemi var. Tam da bu noktada, insan zihnini de kapsayan hayata dair diğer zihinlerin bir araya gelmesiyle bilinç oluşuyor. Bu nedenledir ki amaçlarımızı gerçekleştirmek için yaptığımız eylemlerde ortaya koyduğumuz bilinçli seçimlerimiz, salt bireysel zihnimiz tarafından değil, hayata dahil zihinlerin de eklenmesiyle oluşan seçimlerdir.
Kendimizi Bilme Becerimiz;
Onu Dile Getirebilme Becerimizle Sınırlı
Kendimizi bilme becerimizi geliştirmemizde koçluk çok değerli bir araçtır. Felsefe, psikoloji ve sosyoloji bilimlerinin harmanlanmasıyla oluşan koçluk bilimi, insanın kendi öz değerlerini bulmasına ve bilinçli seçimleriyle yaşamasına imkan sunan dönüştürücü bir sistemi içerir.
Prof. Dr. Kenneth Robinson, Sir Ken Robinson olarak bilinir, eğitimci, yazar ve danışmandır. Şöyle anlatıyor; 6 yaşındaki kız çocuğu sınıfın en arkasında resim çizerken öğretmen yanına yaklaşıp sorar. “Ne çiziyorsun?..” “Tanrının resmini” diye cevap verir küçük kız. Öğretmen; “Ama kimse tanrının neye benzediğini bilmiyor ki!..” Küçük kız “Bir dakikaya öğrenecekler!” diye yanıtlar.
Küçük kız çocuğu yaptığı eylemin amacını, daha derin bir ifadeyle nedenini benimseyerek, nasıl yapacağını planlayarak ve sonuç olarak ortaya ne çıkaracağını öngörerek yapıyor. Tıpkı zamanımızın en çok izlenen TEDx konuşmacısı ve yazar Simon Sinek’in Altın Çember Tekniği’nde anlattığı gibi.
Teknikte; iç içe geçmiş üç çemberi, dıştan içe doğru; Ne, nasıl ve neden?.. Şeklinde sıraladığımızda, merkezdeki “Neden” sorusu, atacağımız adımlardan önce değerlerimizle mevcut durumun hizalanmasını sağlıyor. Neden sorusunu sorduğunuzda sizi doğrudan amaca/amacınıza götürdüğünü fark edeceksiniz. Peki bu sorgulamayı sürekli yapmak gerekli midir? Bu yorucu, sıkıcı ve hatta zorlayıcı değil mi?.. Neden yapıyoruz, amacımız nedir? İşte ikinci madde; anlam bulmak!..
Anlam, amaç ile ilişkilidir. Anlamlandırdığımız başlıklar karmaşadan sadeleşir, stresten uzaklaşır, bizi yolumuzda tutar. Diğer bir ifadeyle hayatla bağ kurmamızın diğer bir aracıdır.
Son soru; eylem, amaç ve anlam üçlemesinde sıralama nasıldır?.. Bu soru, insan yaşamına ve davranışlarına dair derin bir tartışmayı içerir ve psikoloji, sosyoloji ve felsefe gibi disiplinlerde geniş bir şekilde ele alınır. Her üç alan da eylem, amaç ve anlam ilişkisini farklı açılardan inceler ve cevap, bireyin nasıl yaşadığına ve çevresiyle nasıl etkileşimde bulunarak bağ kurduğuna göre değişebilir.
Bu üç disiplinden öğrendiğimiz kadarıyla, eylem ve amaç arasındaki ilişki döngüsel olabilir. Psikolojik olarak, bir amaç belirlemek eylemlerimize anlam katabilir. Sosyolojik olarak, toplumun beklentileri ve rollerimiz bize anlam verirken, bireyler amaçlarını da toplumsal normlara göre şekillendirebilir. Felsefi açıdan ise, insanlar hayatlarına
bir anlam ve amaç yüklemek için bilinçli olarak eylemler yapar.
Bu soruya verilecek kesin bir yanıt olmayabilir, çünkü anlam ve amaç bireysel, toplumsal ve varoluşsal süreçlerin bir birleşimidir. Ancak genel olarak, bireyler hem eylemleri anlamlandırarak amaç belirler hem de amaç belirlediklerinde eylemleri anlam kazanmaya başlar.
Koçluk, yaşadığımız hayatı kendimizden başlayarak anlamlı kılmak, bilinçli seçimlerimizle öz değerlendirmelerimizi yaparak, amaçlarımızı gerçekleştirmemize fırsat sunan çok güçlü araçlar bütünüdür. Koçluk çalışmalarıyla beraber öncelikle kendimizle ardından dünyayla olan iletişimimizi, bugünden geleceğe daha işlevsel yönetebiliriz.
İnsan kendi hayatının mimarıdır. ⭐️
Yorum yaz
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.