FARKINDALIKFİKİR LİDERLERİ DERGİSİİŞ DÜNYASIKİŞİSEL GELİŞİMMESLEKİ GELİŞİMÖNE ÇIKAN HABERLER

Berrin Demirezer: “Kırın! Kırın ve başarınızı kutlayın!..”

BRIGHTENED Coaching, Mentoring, Consultancy Kurucusu Berrin Demirezer, PCC, CPCC, Team Coach, Fikir Liderleri Dergisi okurları için yazdı: “Kırın! Kırın ve başarınızı kutlayın!.. Cesaret, liderlik kimliğinin önemli bir değeridir.”

 

Kırın!
Kırın ve Başarınızı Kutlayın!..

Berrin Demirezer
PCC, CPCC, Team Coach
BRIGHTENED Coaching, Mentoring, Consultancy Founder

“Cesaret korkusuz olmak demek değildir. Korkunun varlığına, bilinmesine rağmen adım atmaktır. Lider, kendi adımlarını cesaretle atarken çevresine de etik koşullarda konuşmak ve tartışmak için alan açar ve ilham olur.”

İş hayatında süreklilik için birçok başlığı eş zamanlı yönetmek ve takip etmek mutlak koşul. Profesyonel iş hayatına yeni başlayan X kuşağı için bu durum “Bu kadar konu aynı anda nasıl yürür?” kaygısıyla karışık biraz korku getirirdi. Yönetim kurulunda kuşaklar yer değiştirmeye başladıkça, kurumların vizyon ve misyonlarını belirlerken temel aldıkları değer setleri de yeniden düzenlenmeye başlandı. Bugün, yönetim koltuğunda olan Y kuşağı, tartışmaya kapatılan konuları, daha geniş ve kapsayıcı bir bakış açısıyla değerlendirip, kurum için işlevsel hale dönüştürebiliyor.

Son 30 yıldır züccaciye dükkânındaki görünmeyen fil olan “Cam Tavan Sendromu”yla ilgili olumlu gelişmeler alıyor olmak, şüphesiz bunun en güzel göstergelerinden biridir.

Psikoloji kaynaklarında cam tavan; kişinin genel olarak geçmişten bugüne taşıdığı psikolojik sıkışma ve tıkanıklığın, yeni bir eylem için etrafında camdan engel olduğunu varsayarak harekete geçememesi olarak tanımlanır.

İş hayatında cam tavan kavramı ilk defa, Harvard Business School’da işletme profesörü Rosabeth Moss Kanter’ın 1977 yılında yayımladığı “Şirketlerdeki Erkekler ve Kadınlar” kitabı ile gündeme gelmiştir. Yazarın kitabında, iş yerinde yaşadığı cinsiyete bağlı tecrübelerine yer vermesi, aynı durumda olan diğer insanların da anlatmalarına zemin oluşturmuş ve bu tarihten sonra birçok araştırmaya konu olmuştur.

Psikolojik tanımından farklı olarak iş hayatında cam tavan sendromu; “Kadınların ve azınlıkların üst pozisyona çıkmasının önüne geçen hiyerarşiler arasındaki soyut engeller” olarak ifade edilmektedir. Geçen 30+ yılda, dünyada pozitif iz bırakan birçok kadın figürün de maruz kaldığını belirttiği cam tavan sendromuyla ilgili araştırmalar makale olarak da yayımlanmıştır.

İlk göze çarpan sonuç her zaman rakamsaldır. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) 2023 verileri incelendiğinde sadece yönetim kurulunda dahi kadın-erkek oranının dengelenmesinin, kurum yıllık gelirini %20 oranında artırdığı belirtiliyor. Bunun yanı sıra, güçlü kurum kültürü bilinci, etik değerlere bağlılık ve şeffaflık rakamları %50’nin üzerinde olan kurumlardaki kadın yönetici ve kadın çalışan sayısının, sonuçlarla paralel olarak %50’ye yakın olduğu gösterilmiştir.

Son 20 yılda, geleceğin liderlerini yetiştirmek ve geliştirmek amacıyla uygulanan koçluk programları, yönetici koltuğuna geçen Y kuşağının farkındalık düzeyinin yükselmesini sağlamış ve etkileri, koltuğu devredecekleri Z kuşağına gösterdikleri liderlik duruşlarında görülmeye başlamıştır.

“Üyelerin her türlü farklılıklarına rağmen takım olmayı seçmelerindeki en büyük kazanç şudur; takım, başarılarla daha çok güçlenirken, gelişim alanlarında takımdan aldığı güçle beslenir, iyileşir, değişir ve olumlu yönde dönüşür.”

Koçluk çok güçlü bir liderlik gelişim aracıdır

Koçluk çalışmaları kişide ilk etkisini farkındalık düzeyini artırarak gösterir. Bunu bilinçli seçim ve aksiyon planı takip eder. Çalışan bağlılığı/memnuniyeti anketleri (GPTW) sonuçları incelendiğinde, liderlik ve takım koçluğu çalışmaları sonrasında, yönetici veya değil, kişi kendi değerleriyle kurumun veya takımın değerleri örtüşmediğinde, dünden farklı olarak bugün, seçimlerini sormak, sorgulamak şeklinde gerçekleştirdiği görülmektedir. Sevindirici nokta; kurumlarda cam tavan sendromunun geometrik olarak azalmasına yönelik yaklaşımlarda sadece bu durumu yaşayan kadınların değil, duruma şahitlik eden erkeklerin de söz alıyor olmasıdır.

Kurumlarda planlanan ve uygulanan, “Liderlik ve Takım Koçluğu” çalışmalarında öne çıkan çalışma başlıkları şu şekilde özetlenebilir;

📌 Kurumlarda, ortamda varlığı herkes tarafından son damlasına kadar hissedilen negatif bir durumu netleştirmek için yapılması gereken, soyut olan durumun somutlaştırılması, diğer bir ifadeyle sorunun varlığının kabul edilmesidir. Bunu yapacak kişiler de öncelikle kendileriyle olan ilişkilerinde, ardından iletişimde oldukları herkesle, liderlik ilişkisinde olan gerçek liderlerdir.

📌 Bir durumu kabul etmek, hakkında konuşmayı kolaylaştırır. Ancak hala eksik olan bir şey vardır: “Cesaret!..” Cesaret, liderlik kimliğinin önemli bir değeridir. Cesaret korkusuz olmak demek değildir. Korkunun varlığına, bilinmesine rağmen adım atmaktır. Lider, kendi adımlarını cesaretle atarken çevresine de etik koşullarda konuşmak ve tartışmak için alan açar ve ilham olur.

📌 Kurum kültürünün yukarıdan aşağıya doğru indiği bir gerçeklikte lider, öncelikle birlikte çalıştığı takım içerisinde aynı hedefe farklı amaç ile ilerleyen çalışanları tek yolda buluşturmak amacıyla farklı bakış açıları geliştiren, sunan ve uygulayan kişidir. Farklılıkları kabul edip yolda fırsata dönüştürülecek formüllerin geliştirilmesinde lider kilit rol oynamaktadır.

📌 Bir takım üyesinin maruz kaldığı bir durumun takıma ve takımdan kuruma yansıması domino etkisine sahiptir. Takımlar; olumluluk ve verimlilik bilinciyle hedefe doğru yol alırken, takım olmakla kurdukları bağdan güç alırlar. Üyelerin her türlü farklılıklarına rağmen takım olmayı seçmelerindeki en büyük kazanç şudur; takım, başarılarla daha çok güçlenirken, gelişim alanlarında takımdan aldığı güçle beslenir, iyileşir, değişir ve olumlu yönde dönüşür.

Hızla ilerleyen bilim ve teknoloji çağına uyum sağlamak için işlevsel zihin yapısı geliştirmek bir zorunluluk değil, varoluş halimiz olmalıdır. Geçmişin şartlarında dahi kabul edilemeyecek, görünmez olan filler bugünün dünyasında artık olmamalıdır. Kişi ve kurumların en iyi versiyonlarına ulaşmalarına destek olacak, yaratıcı ve sürdürülebilir amaçlarımız, varoluş halimizle birlikte gelecektir ve şüphesiz ki koçluk çalışmaları da bu amaçlarımıza ulaşmamızda hız katacak en güçlü araçlar bütünüdür. ⭐️

 

Yorum yaz