Sandoz Türkiye Ülke Başkanı Cengiz Zaim; Aralık sayısı yayımlanan Fikir Liderleri Dergisi ile 1955 Yılı’ndan bu yana Türkiye’de faaliyet gösteren ve 2005’ten bu yana ilaç ihracat şampiyonları listesinde yer alan Sandoz’un halka açık ve bağımsız bir şirket olma yolculuğu hakkındaki değerlendirmelerini paylaştı.
Sandoz Türkiye
Cengiz Zaim
Sandoz Türkiye Ülke Başkanı
“Yoluna bağımsız bir şirket olarak devam eden Sandoz’un hedefi, hastaların tedavilere erişimini artırmak”
70 YILA YAKIN SÜREDİR DEVAM EDEN VARLIĞIMIZ, TÜRKİYE’YE OLAN TAAHHÜDÜMÜZÜN VE İNANCIMIZIN BİR KANITIDIR. 2005’TEN BU YANA ARALIKSIZ OLARAK TÜRKİYE’DE İLAÇ İHRACAT ŞAMPİYONLARI LİSTESİNDE YER ALIYORUZ.
F. L: Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
CENGİZ ZAİM: Hem Türkiye’de hem de uluslararası pazarlarda 20 yıldan uzun süredir sektörün önde gelen kurumlarında farklı liderlik görevleri üstlendim. Sandoz’da global ve bölgesel yurt dışı görevlerimin ardından yaklaşık iki yıldır da Sandoz Türkiye Ülke Başkanı olarak görev yapıyorum. Ayrıca mevcut görevime ek olarak Sandoz Rusya operasyonlarına fonksiyonel olarak liderlik ediyorum.
Sandoz bağımsız bir şirket oldu, süreç ve yenilenen Sandoz hakkında bilgi verir misiniz? 4 Ekim 2023 itibarıyla halka açık ve bağımsız bir şirket olarak hisselerimiz İsviçre borsasında işlem görmeye başladı. Yenilenen duruşumuz ve imajımız hastaların ilaca ve tedavilere daha hızlı erişmesini sağlayarak, sağlığı herkesin erişimine açma hedefimizi yansıtıyor.
Hastalara ve topluma vaatlerinizi anlatır mısınız? Sandoz olarak ilaçlarımız her yıl yaklaşık 500 milyon kişiye ulaşıyor ve dünya çapında yılda 180 milyar ABD dolarından fazla olduğu öngörülen bir sosyal etki yaratıyor.
Sandoz’da hastaların tedaviye erişimine öncülük etme amacımız hiç değişmedi. Ulaşılabilir, kaliteli ilaçları daha fazla insana, daha fazla yerde, daha çeşitli ve yenilikçi yollarla sunmak istiyoruz. Şimdiye kadar ve her zaman en iyi yaptığımız, gelecekte de en iyi yapacağımız şey budur. Ayrıca yalnızca erişimi artırmaya odaklanmıyoruz, bunu sürdürülebilir ve sorumlu bir şekilde gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.
Yenilenen markamız, sağlık hizmetlerinde gelişime olan taahhüdümüz ve küresel sağlık hizmetlerinin karşı karşıya olduğu sorunları doğrudan çözme konusundaki kararlılığımızı yansıtıyor.
SANDOZ’DA HASTALARIN TEDAVİYE ERİŞİMİNE ÖNCÜLÜK ETME AMACIMIZ HİÇ DEĞİŞMEDİ. ULAŞILABİLİR, KALİTELİ İLAÇLARI DAHA FAZLA İNSANA, DAHA FAZLA YERDE, DAHA ÇEŞİTLİ VE YENİLİKÇİ YOLLARLA SUNMAK İSTİYORUZ. ŞİMDİYE KADAR VE HER ZAMAN EN İYİ YAPTIĞIMIZ, GELECEKTE DE EN İYİ YAPACAĞIMIZ ŞEY BUDUR.
Önümüzdeki yıl hedefleriniz ve öncelikleriniz neler? Globalde stratejik erişim hedeflerimiz iki kilit alana odaklanıyor. İlki, modern tıbbın bel kemiği olan ve dünyada lider olduğumuz kritik antibiyotiklere sorumlu erişimin sağlanması. İkincisi ise biyolojik tedavilere erişimi hızlandırmak. Bunu da sağlıklı ve çok gerekli olan rekabet yoluyla sağlamayı amaçlıyoruz.
Ayrıca çevremizi koruma temas ettiğimiz tüm çevreler arasında çeşitliliği, eşitliği ve kapsayıcılığı savunma konusundaki kararlılığımız da çok nettir.
Sandoz Türkiye’de nasıl konumlanıyor? Türkiye hedeflerinizden bahseder misiniz? 1955 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet gösteriyoruz. İlaç sanayinin gelişimine katkıda bulunarak ülke ekonomisine katma değer sağlarken ülkedeki hastaların kaliteli ilaçlara erişimini mümkün kılıyoruz. 750’nin üzerinde çalışanımız ve 80’in üzerinde ürünümüz ile Türkiye’deyiz. 2005’ten bu yana aralıksız olarak Türkiye’de ilaç ihracat şampiyonları listesinde yer alıyoruz. 2022’de 55’ten fazla ülkeye ihracat yaptık. İhracatımız yaklaşık 65 milyon USD olarak gerçekleşti ve kimya sektöründe ihracat şampiyonları arasında üçüncü sırada yer aldık. Bu, Türkiye’ye olan inancımızın bir kanıtıdır.
Sandoz’un dünyadaki 18 tesisinden biri olan Gebze üretim tesisimiz yılda 10 milyar tablet üretim kapasitesine sahip, önümüzdeki 5 sene içerisinde bunu 15 milyar tablete çıkarmayı hedefliyoruz. Bunun da ötesinde, bu kapasite artışını olabildiğince sürdürülebilir bir şekilde gerçekleştirmek için çalışıyoruz. Başarıyı yalnızca yüksek kalite standartlarımıza değil, aynı zamanda sürdürülebilir iş anlayışımıza ve sürdürülebilirliğe olan bağlılığımıza borçluyuz. Özellikle yeşil dönüşüme olan ihtiyaç ve yeni nesil uygulamalar ile teknolojiler doğrultusunda kendimizi sürekli yenilemeye devam ediyor, daha iyisi için ekiplerimizle yakından çalışıyoruz. Türkiye’de ilaç sektöründe sürdürülebilirliğin daha çok önem kazandığını görmek bizi motive ediyor ve erişilebilir, sürdürülebilir ilaçları ihtiyaç sahiplerine ulaştırma vizyonumuzdaki kararlılığımızı güçlendiriyor. Önümüzdeki dönemde üretimin her kademesinde ve özellikle enerji konusunda verim sağlayan, adil ve sürdürülebilir iş kültürü olan fabrikaların artmasıyla sağlık sektöründe hem eşitliğin hem de erişilebilirliğin artacağını öngörüyoruz. ⭐️
Yorum yaz
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.