GSK Türkiye Medikal Direktörü Z. Diyar Akkaynak; “Kanser” dosya konusu özelinde GSK Türkiye’nin kanser ve tedavi çözümleri konusunda gerçekleştirdiği süregelen, planlanan faaliyetlerini, çözüm ürettiği kanser hastalıklarını, Ar-Ge ve klinik araştırma datalarını, farkındalık çalışmalarını ve hedeflerine ilişkin değerlendirmelerini, Aralık sayısı yayımlanan Fikir Liderleri Dergisi ile paylaştı.
GSK Türkiye
Onkoloji
Z. Diyar Akkaynak
GSK Türkiye Medikal Direktörü
“GSK olarak hastalıkların önüne geçebilmek için bağışıklık sistemi, insan genetiği, genomik analizler ve ileri teknolojilere odaklandığımız Ar-Ge yapımız ile kanser tedavilerinde fark yaratmayı hedefliyoruz.”
ODAKLANDIĞIMIZ ALANLAR ARASINDA OVER KANSERİ BAŞTA OLMAK ÜZERE JİNEKOLOJİK KANSERLER, AKCİĞER KANSERİ VE KAN KANSERLERİ BULUNUYOR. BU HASTALIKLARA SAHİP OLAN ONKOLOJİ HASTALARINA YENİ BİR UMUT KAYNAĞI OLMAK AMACIYLA KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ, YENİLİKÇİ VE ETKİLİ TEDAVİLER GELİŞTİRMEYE ODAKLANMIŞ DURUMDAYIZ. ÜÇ ANA ALANA ODAKLANIYORUZ: İMMÜNO-ONKOLOJİ, KANSER EPİGENETİĞİ VE KANSER TEDAVİSİNDE 2 AYRI HEDEFE ODAKLANMAYI MÜMKÜN KILAN SENTETİK LETALİTE.
F. L: Sizi tanıyabilir miyiz?
Dr. DİYAR AKKAYNAK: Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 2000 yılında mezun oldum ve ardından Yeditepe Üniversitesi MBA programını tamamladım. Kariyerim boyunca farklı ilaç şirketlerinde medikal alanda çeşitli liderlik rolleri üstlendim. Türkiye’de ilk erken erişim programını başlatan ekibin içerisinde yer aldım ve Faz-1 onkoloji çalışmalarının Türkiye’ye getirilmesini sağlayan ekibe liderlik ettim. 2021 yılının mart ayından itibaren GSK Türkiye Medikal Direktörü olarak görevimi sürdürüyorum.
GSK Türkiye olarak, çözüm ürettiğiniz kanser hastalıkları ve bu hastalıklara yönelik tedavi çözümleriniz hakkında detaylı bilgi alabilir miyiz? GSK olarak, hasta ihtiyaçlarına odaklanarak onkoloji hastalarının yaşam süresini ve yaşam kalitesini artırmayı hedefliyoruz. Odaklandığımız alanlar arasında yumurtalık (over) kanseri başta olmak üzere jinekolojik kanserler, akciğer kanseri ve kan kanserleri bulunuyor. Bu hastalıklara sahip olan onkoloji hastalarına yeni bir umut kaynağı olmak amacıyla kişiselleştirilmiş, yenilikçi ve etkili tedaviler geliştirmeye odaklanmış durumdayız. GSK olarak kanseri tedavi etme çabamızı üç ana alana odaklıyoruz: İmmüno-onkoloji, kanser epigenetiği ve kanser tedavisinde 2 ayrı hedefe odaklanmayı mümkün kılan sentetik letalite.
GSK, aşı alanında lider firmalardan. Bu alanındaki yeni gelişmelerden bahsedebilir misiniz? GSK olarak, aşı alanındaki 100 yıllık deneyimimizle, aşıların geliştirilmesi ve mevcut aşıların iyileştirilmesi konusundaki kararlılığımızı sürdürüyoruz. 9 farklı ülkede bulunan toplam 12 üretim tesisi ile aşılarımızı üretiyor ve 20’den fazla farklı aşıyı portföyümüzde bulunduruyoruz. Ayrıca, 17 binden fazla çalışanımızla her gün 1,5 milyon doz aşıyı 158 ülkeye tedarik ediyoruz. Dünya Sağlık Örgütü listesinde yer alan 33 antijenin 30’unu üretiyoruz, bu da küresel çapta büyük bir sorumluluk taşıdığımızı gösteriyor. GSK Türkiye olarak, Hacettepe Üniversitesi Teknokent iş birliğiyle kurduğumuz “Aşı Klinik Araştırma Merkezi” aracılığıyla ülkemizde de uluslararası aşı klinik araştırmalarına destek vermeye devam ediyoruz. Türkiye’de menenjit, zatürre, rotavirüs, hepatit A, hepatit B, suçiçeği, boğmaca, kızamık, kızamıkçık ve kabakulak gibi aşılarımızla çocuklar ve yetişkinlerin sağ- lığını korumak için çalışıyoruz.
Klinik araştırmalar, Ar-Ge yatırımlarınız ve çıktılarıyla ilgili istatistiki bilgiler paylaşabilir misiniz? Her zaman toplum sağlığına katkıda bulunmayı ön planda tutuyoruz ve bu amacımız doğrultusunda öncü olmayı hedefliyoruz. 2022 yılında dünya genelinde toplam 5,5 milyar sterlinlik bir Ar-Ge yatırımı gerçekleştirdik. Bu yatırımın bir parçası olarak, hastalar için en iyi tedavi seçeneklerini sunma potansiyeline sahip, 60’tan fazla aşı ve ilacın geliştirme çalışmalarına devam ediyoruz.
Bu çabalarımızla, sağlıklı bir toplum oluşturma yolunda önemli bir rol oynamaya devam ediyoruz ve hastaların yaşamlarını olumlu bir şekilde etkilemeyi amaçlıyoruz.
DAHİL OLDUĞUMUZ 30’DAN FAZLA ÇOK ULUSLU KLİNİK ÇALIŞMANIN YANI SIRA, HASTALIK VE TEDAVİ TEMELLİ GERÇEK YAŞAM VERİLERİNİ OLUŞTURARAK, KARŞILANMAMIŞ MEDİKAL İHTİYACI OLAN HASTALARIN YENİLİKÇİ TEDAVİLERE ULAŞIMINI VE ÜLKEMİZE AİT VERİLERLE TEDAVİ MÜKEMMELİYETİNE ULAŞTIRACAK BİLİMSEL İÇ GÖRÜLERİ OLUŞTURMAYI HEDEFLİYORUZ.
Odaklandığınız diğer tedavi alanlarına ilişkin devam eden klinik çalışmalarınızı da kısaca anlatır mısınız? GSK Türkiye Medikal Ekibi olarak, dahil olduğumuz 30’dan fazla çok uluslu klinik çalışmanın yanı sıra, hastalık ve tedavi temelli gerçek yaşam verilerini oluşturarak, karşılanmamış medikal ihtiyacı olan hastaların yenilikçi tedavilere ulaşımını ve ülkemize ait verilerle tedavi mükemmeliyetine ulaştıracak bilimsel iç görüleri oluşturmayı hedefliyoruz. Bunun için farklı tedavi alanlarında gerçek yaşam çalışmalarımızın sayısını artırarak güçlü bir şekilde bilimsel değer yaratmaya devam ediyoruz.
Bir diğer önemli projemiz ise 20 yılı aşkın süredir devam eden SOAR (Survey of Antibiotic Resistance) çalışmamız. Bu proje kapsamında ülkemize özgü antibiyotik direnç verilerini ortaya koyarak yeni bilgiler üretiyor; Türkiye’de akılcı ilaç kullanımına katkı sağlıyoruz. Bilimsel araştırmalarımız ve inovatif ürünlerimiz ile beş kez Nobel Tıp Ödülü’ne layık görülen bir şirket olarak, her yıl ciromuzun yaklaşık yüzde 10’unu Ar-Ge çalışmalarına ayırıyoruz.
Türkiye’de yumurtalık kanseri en öncelikli olarak odaklandığınız alan. Bu alanda kısa ve uzun vadedeki hedeflerinizi nasıl özetlersiniz? Yumurtalık kanseri, sinsi ilerleyen jinekolojik kanserlerden biri olarak öne çıkıyor ve bu alandaki farkındalığın artırılması hem kısa hem de uzun vadeli hedeflerimiz arasında en öncelikli konulardan biri. Bu zorluğun farkında olarak, toplumu yumurtalık kanseri ve belirtileri konusunda bilinçlendirmeye odaklanıyoruz. Erken teşhis ve tedaviye başlama sürecini hızlandırmak için semptom farkındalığını artırma yolunda adımlar atıyoruz. Kısa vadedeki hedefimiz, insanların hastalık belirtilerini daha erken tanımalarına yardımcı olmaktır.
Uzun vadeli hedeflerimize baktığımızda, toplumun genel sağlık bilincini yükseltmesini amaçlıyoruz. Bu sayede, hastalıklardan öncelikle korunma, hastalıkların erken teşhis edilmesi ve etkili bir şekilde tedavi edilmesi için sağlam bir temel oluşturmayı amaçlıyoruz. Toplumun sağlık konusundaki bilinci arttıkça, hastaların yaşamlarını kurtarma potansiyelimizi artırabiliriz.
Kanser alanındaki çalışmalarınızı hangi motivasyonla yürütüyorsunuz? GSK’nın kanser tedavilerinde üstün olduğunu düşündüğünüz yönleri sizce neler? Kanser tedavisinde son yıllarda inanılmaz gelişmeler olmakla birlikte her gün, her dakika dünyada kansere bağlı ölümler devam ediyor. Bu gerçeklik, kanser tedavisini yeniden şekillendirme ve daha iyi sonuçlar elde etme misyonumuza ışık tutuyor.
Hastalara olan taahhüdümüz bizim için çok önemli. Bugüne kadar kanser alanındaki her bir tanı ve tedavi sürecinden elde edilmiş olan bilimsel birikim ve deneyimi daha fazla geliştirmeyi ve hâlen var olan karşılanmamış medikal ihtiyaçlara çözüm bulmayı hedefliyoruz.
GSK olarak hastalıkların önüne geçebilmek için bağışıklık sistemi, insan genetiği, genomik analizler ve ileri teknolojilere odaklandığımız Ar-Ge yapımız ile kanser tedavilerinde fark yaratmayı hedefliyoruz.
Yorum yaz
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.