Hekimler artık RSV ve hangi bebeklerin RSV için palivizumab profilaksisi alması gerektiği konusunda daha bilgililer. Ancak, profilaksi işleminin sezonluk olması ve özel bir yaş ve hasta grubuna uygulanıyor olması, özellikle sezon başlangıcında bazı aksamalara neden olabiliyor. Gazi Üniversitesi Sağlık Uygulama Hastanesi’nde; Prof. Dr. Serdar Kula ve ekibi tarafından bu konuda hekimlere yol göstermek amacıyla özel bir uygulama geliştirildi. Projeyle ilgili bilgisine başvurduğumuz Prof. Dr. Serdar Kula, detayları Fikir Liderleri ile paylaştı.
Klinik Karar Destek Sistemleri
Prof. Dr. Serdar Kula
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi
Pediatrik Kardiyoloji Bölümü
“Klinik karar destek sistemleri elektronik sağlık kayıtları içerisindeki verileri kullanarak sağlık çalışanlarına sağlık hizmeti konusunda yol gösterir ya da dikkat edilmesi gereken noktaları hatırlatır. Ne yazık ki klinik karar destek sistemlerini yaygın olarak kullanamıyoruz. Tabi, bunun arkasında çok farklı nedenler var, ama hiçbiri aşılamaz değil. En büyük hayalim elektronik sağlık kayıtlarının çok sayıda küçüklü büyüklü klinik karar destek sistemleri ile bezenmesi.”
F. L: RSV nedir, kısaca bahseder misiniz?
Prof. Dr. SERDAR KULA: RSV, “respiratuar sinsitial virüs” ismini taşıyan bir solunum yolu virüsünün kısaltılmış ve yaygın kullanılan adıdır. Respiratuvar Sinsityal Virus (RSV)’nin sağlık alanındaki önemi her yıl düzenli olarak salgına neden olan tek viral respiratuar patojen olması ve bu virüse karşı kalıcı bağışıklığın bulunmamasından kaynaklanır.
Neden bu kadar önemli hocam? RSV, dünyanın her yerinde görülmektedir. Ama asıl önemi, 1 yaşın altındaki bebeklerde en önemli viral kaynaklı ölüm nedeni olmasındandır. Sonbahar ve kış dönemlerinde sıkça rastladığımız influenza virüsüne göre 9 kat daha fazla ölüme neden olduğu gösterilmiştir. Maalesef her yıl 64 milyon yeni vaka ve 160.000 ölüme sebebiyet vermektedir. Her ne kadar en büyük ölüm oranları 1 yaşın altında olsa da 0-2 yaş grubu RSV için yüksek riskli olarak tanımlanmıştır. Bunun yanı sıra, çocuğun doğuştan kalp hastalığı olması RSV enfeksiyonları açısından risk altında olması için önemli bir nedendir.
Belirli bir korunma yöntemi var mı? RSV için geliştirilmiş bir aşı ya da özel bir ilaç yok maalesef. Ancak hastalığın salgın formunda yayıldığı mevsim döneminde (Ekim – Mart ayları arası) riskli bebekleri korumak için virüse karşı geliştirilmiş bir antikor (Palivizumab) kullanılmaktadır. Bu antikor riskli bebeklere Ekim – Mart ayları arasında ayda bir kez uygulanmaktadır. Hangi bebeklere RSV için koruma amaçlı palivizumab yapılabileceği ve geri ödeme koşulları Sağlık Bakanlığı’nın 16 Haziran 2020 Tarihli ve 31157 Sayılı Resmî Gazete 1. Mükerrerde yayınlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ’e göre belirlenmiştir.
RSV için riskli gruptaki bebeklerin korunması süreci sizce etkin yönetiliyor mu? RSV farkındalığı uzun yıllardır bilimsel toplantılarla geliştirilmeye çalışıldı. Bunda hem Türk Neonatoloji Derneği’nin hem de Türk Pediatrik Kardiyoloji ve Kalp Cerrahisi Derneği’nin önemli katkıları var. Hekimler artık RSV ve hangi bebeklerin RSV için palivizumab profilaksisi alması gerektiği konusunda daha bilgililer. Ancak, profilaksi işleminin sezonluk olması (Ekim ve Mart ayları arası), özel bir yaş ve hasta grubuna uygulanıyor olması özellikle sezon başlangıcında bazı aksamalara neden olabiliyor. Biz de Gazi Üniversitesi Sağlık Uygulama Hastanesi olarak bu konuda hekimlerimize yol göstermek amacıyla özel bir uygulama geliştirdik.
Nasıl bir uygulamadan bahsediyorsunuz? Sağlık hizmetleri sunumunda uzun yıllardır elektronik sağlık kayıtları kullanılmakta. Bu uygulamalar sağlık hizmetinin kalitesinin artırılmasında önemli katkılar sunmaktadır. Halen Gazi Üniversitesi Bilişim Enstitüsü’nde yürütmekte olduğum Sağlık Bilişimi Anabilim Dalı başkanlığım ve yüksek lisans eğitiminde ders olarak anlattığım elektronik sağlık kayıtları vesilesi ile klinik karar destek sistemlerinin önemini hep vurgulamışımdır.
Klinik karar destek sistemleri elektronik sağlık kayıtları içerisindeki verileri kullanarak sağlık çalışanlarına sağlık hizmeti konusunda yol gösterir ya da dikkat edilmesi gereken noktaları hatırlatır. Ne yazık ki klinik karar destek sistemlerini yaygın olarak kullanamıyoruz. Tabi, bunun arkasında çok farklı nedenler var, ama hiçbiri aşılamaz değil. En büyük hayalim elektronik sağlık kayıtlarının çok sayıda küçüklü büyüklü klinik karar destek sistemleri ile bezenmesi.
Biz de hastanemizde hastane bilgi yönetim sistemi (HBYS) firmasının desteği ile küçük bir klinik karar destek sistemi oluşturduk. Sistemde RSV proflaksisi için uygun hasta olduğunda hastanın doktoru bu konuda uyarılmaya başlandı.
Bu algoritmayı oluştururken hangi bilgileri kullandınız? Sağlık Bakanlığı’nın geri ödeme tebliğinde belirtilen kriterler doğrultusunda planlamamızı yaptık. Bu bağlamda ihtiyacımız olan en önemli veriler hasta yaşının <2 yaş, hastanın sağlık kurumuna başvuru tarihinin sezon içerisinde olması (Ekim – Mart ayları) ve hastanın tebliğde tanımlanan kalp hastalıklarına sahip olmasıydı. Sonuncusu için bize yol gösterebilecek olan kaynak ICD kodlarıydı.
Proflaksi için uygun ICD kodlarını belirledikten sonra, yaş ve sezon eşleşmesi yaparak hekimlere hastanın proflaksi alıp almayacağı konusunda geri bildirimde bulunacak şekilde algoritma yazıldı. Bu noktada bazı hastalıklar için kalp yetmezliğinin eşlik edip etmemesi bilgisi de gerekiyordu. Bunun için sistemde her zaman uygun ICD kodu olamayacağı düşünülerek bu hastalıklar için hekim “eğer kalp yetmezliği bulguları varsa” koşuluyla bilgilendirildi.
Size gelen geri bildirimler nasıl oldu? Geri bildirimleri iki başlıkta toplamak daha doğru olacak. Birincisi RSV profilaksisi ile ilgili. Hem yenidoğan hekimlerinden hem de tüm pediatri hekimleri uygun hastaların bu klinik karar destek sistemi ile kendilerine hatırlatılmasından çok memnun oldular.
İkinci olarak da bu klinik karar destek sistemi, hekimlere daha başka uygulamaların da HBYS firması ile yapılabileceği fikrini verdi. Bir çok hekim hizmet alanlarındaki ihtiyaçlar doğrultusunda klinik karar destek sistemi oluşturma arzularını dile getirdi.
Sonuç olarak bu klinik karar destek sistemi uygulaması hala geliştirilmeye açık. Ama bu noktada en önemli ihtiyacımız veri. Sağlık kayıtlarında ne kadar çok detaylı veri olursa o kadar iyi algoritmalar oluşturabiliriz. Bu arada ICD-10 kodlarının bu detayı sağlamak konusunda yeterli olmadığını da belirtmeliyim. Bu amaçla LOINC kodlarının kullanımı bize daha çok detay sağlayacaktır.
Kaynaklar
Yorum yaz
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.