L’Oreal Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü Murat Yüksel ile orta kademe yöneticiler hakkında bir röportaj yaptık. Murat Yüksel, oldukça yol gösterici ve yararlı bilgiler paylaştı.
Orta Kademe Yöneticilik
Murat Yüksel
L’Oreal Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü
“Özetle, dijital dönüşümün hızı, büyük datanın varlığı, değişken çalışma modelleri ve çeşitlilik gibi yeni faktörler orta kademe yöneticilerin rollerini evrimleştirdi, onları daha fazla çok yönlü ve uyumlu olmaya yönlendirdi. Gelecekte de bu değişimin artarak devam edeceğine inanıyorum.”
F. L: Son 10 yılda orta kademe yöneticilerin rolünde ne gibi değişiklikler gözlemlediniz? 10 yıl önce görevlerinde hangi alanlar öne çıkıyordu? Bugün durum ne?
MURAT YÜKSEL: Son 10 yıl içinde orta kademe yöneticilerin rolünde çeşitli değişikliklerin yansımasına daha fazla şahit oluyoruz. Bu değişiklikler kuşkusuz iş dünyasının hızla evrimleşmesi, teknolojinin gelişmesi, kültürel değişimler ve organizasyonların ihtiyaçlarına uyum sağlama gerekliliği gibi faktörlerden besleniyor. Son 10 yılda dijital dönüşümün hızı çok güçlü bir ivme kazandı ve bu her sektörü etkiledi. İş süreçlerinin otomasyonu, veri analitiği ve dijital teknolojileri kullanımına ek olarak teknolojinin her alanda efektif bir şekilde iş stratejilerine entegre edilebilmesi orta kademe yöneticilerden beklenen olguların başında geliyor. Artık hem dijitalleşme süreçlerine hakim olmak hem de aynı zamanda katma değerli farklı projeleri hayata geçirmek hem zamanı hem de dünyayı yakalamak için çok kritik bir hale geldi.
Bu hızlı dijital dönüşümün etkilediği bir başka konu ise değişken ve esnek çalışma modelleri oldu. Covid-19 ile hız kazanarak yaygınlaşan bu süreç orta kademe yöneticilerin; çalışma düzeni, performans izleme ve bu doğrultuda gelişen süreçleri verimli bir şekilde yönetmelerini sağlamak adına iletişim becerilerinin daha güçlü olmasını gerekli kılıyor.
Zaman ve mekandan bağımsız olarak ekipler arası iş birliğinin ve çok kültürlü çalışma ortamının en yüksek seviyede olduğu dönemlerden geçtiğimizi söylemek yanlış olmaz. Küresel trendlere adapte olmak, müşteri portföyündeki çeşitliliğin de artış göstermesi ile orta kademe yöneticilerden beklenen farklı kültürlerden ve dil gruplarından gelen çalışanlarla daha etkili bir şekilde iletişim kurarak değerli iş birliklerini hayata geçirmeleri.
Bu 10 yıl içerisinde daha değişken pazar koşullarıyla da karşı karşıyayız. Bu noktada, orta kademe yöneticiler, stratejileri hızla ayarlayabilme ve kriz yönetimi konularında daha fazla deneyim kazandılar. Günümüz dünyasında en önemli konulardan biri de veri odaklı kararlar almak; bu kapsamda veri analitiği ve büyük veri kullanımı, iş kararlarının temelini oluşturmaya başladı. Orta kademe yöneticiler, veri toplama, analiz etme ve bu verileri iş stratejilerine dönüştürme yeteneklerini geliştirmek durumunda kaldılar.
Liderlik tarzları da gün geçtikçe gelişerek değişti; daha açık ve katılımcı liderlik tarzları tercih edilmeye başlandı. Orta kademe yöneticiler, çalışanlarını daha fazla motive etmek, geliştirmek ve iş birliği yapmalarını teşvik etmek için bu yaklaşımlara daha fazla odaklanıyorlar.
Özetle, dijital dönüşümün hızı, büyük datanın varlığı, değişken çalışma modelleri ve çeşitlilik gibi yeni faktörler orta kademe yöneticilerin rollerini evrimleştirdi, onları daha fazla çok yönlü ve uyumlu olmaya yönlendirdi. Gelecekte de bu değişimin artarak devam edeceğine inanıyorum.
Orta kademe yöneticilerin güçlendirilmesi için şirketlerin ne tür adımlar atması gerektiğini düşünüyorsunuz? Bu adımlar, yöneticilerin işlerini daha etkili bir şekilde yapmalarına nasıl yardımcı olabilir? Bir şirketin uzun vadeli ve sürdürülebilir başarıyı elde edebilmesi için insan odaklı bakış açısıyla tüm çalışanlarını kendi gelişimleri ve sorumlulukları konusunda yetkilendirmesi önemli. Orta düzey yöneticiler ise bu zincirde değerli bir rol oynuyor. Kendi ekiplerini yönetme, yönlendirme ve rehberlik etme, işin akışı için gerekli aksiyonları hayata geçirerek operasyonların devamlılığını sağlama ve ekipleri ile yöneticileri arasında bir köprü görevi görerek şirketin stratejisinin tüm çalışanlara aktarılmasıyla beraber, alt ekiplerden gelen süreç ve konuların üst seviyeye anlamlı bir biçimde aktarılmasında aktif bir rol oynuyorlar.
Şirketlerin orta kademe yöneticilerini güçlendirmek için öncelikle eğitim ve gelişim programlarına odaklanarak yöneticileri; liderlik, iş ortaklarının yönetimi, delegasyon, problem çözme ve karar verme becerilerini geliştirebilecekleri gelişim programlarını tasarlamalarını değerli buluyorum. Gelişim programları içerisinde planlanan mentorluk ve koçluk seanslarıyla kişilerin kişisel ve profesyonel gelişimleri de muhakkak desteklenmeli. Düzenli gerçekleştirilen performans değerlendirme ve geri bildirim görüşmeleriyle gelişim alanlarına odaklanılarak desteklenmeleri de geleceğin liderlerini yetiştirmek konusunda son derece önemli.
Bir diğer gelişim yolculuğunu destekleyen önemli faktör ise iş üzerinde öğrenmedir. Orta kademe yöneticilere daha fazla sorumluluk ve yetki verilerek liderlik potansiyellerini desteklenmesi uzun vadede daha çevik ve stratejik liderlerin ortaya çıkmasını sağlayacaktır.
Orta kademe yöneticilerimiz ekiplerine mentorluk ve gerektiğinde koçluk yaparak liderlik becerilerini geliştirme fırsatı yakalayarak, kendilerini gelecekteki rollerine daha yumuşak bir geçişle hazırlıyorlar. Kendilerini yetkilendirilmiş, insiyatif alabilen ve güçlü hisseden yöneticilerimizin performanslarının olumlu yönde etkilendiğini ve motivasyonlarının arttığını gözlemliyoruz.
Burada önemli olan nokta, kişilerin sorumluluklarını çeşitlendirirken iş & özel hayat dengelerini kurmaları noktasında onları desteklemek ve stres oluşturabilecek durumlarda yöneticilerinden destek almalarını sağlayarak aşırı yüklenmeyi önlemek. Olumlu ve dengeli bir şekilde ele alındığında orta kademe yöneticilerin üstlendikleri ek sorumluluklar, kariyerlerini ilerletmelerine ve şirketin başarısına katkıda bulunduklarını hissetmelerinde önemli bir role sahip. Tek takım ruhu kuşkusuz buradaki kusursuz uyumu destekleyen en önemli etkenlerden biri ve bu yaklaşım L’Oréal’in adeta dnasında yer alıyor.
Orta kademe yöneticiler, organizasyonunuzdaki işlerini daha verimli bir şekilde yapabilmek için üst yönetimden hangi tür katkıları bekliyorlar? Üst yönetimden beklenen katkıların en başında stratejik yönlendirme geliyor. Uzun vadeli stratejiler ve organizasyonun vizyonunun net bir şekilde aktarılması, işlerin daha etkin ve verimli yapılmasını sağlıyor. Hedefler ve stratejiler için yönlendirmeler konusunda üst yönetimin katkısı çok önemli. Yetenek kazanımı ve organizasyondaki yeteneklerin geliştirilmesi tarafında da üst yönetime büyük sorumluluklar düşmekte. Uygun yeteneklerin organizasyona katılması, geliştirilmesini sağlayacak eğitim ve mentorluk fırsatları yaratmak, kariyer gelişimi fırsatları sağlamak orta kademe yöneticilerin üst yönetimden beklentileri arasında yer alıyor. Üst yönetimin risk yönetimi stratejileri oluşturma ve kriz durumlarına karşın aksiyon planlarına hazırlık konularında mutlaka orta kademe yöneticiler ile dirsek dirseğe çalışmaları gerektiğine inanıyorum.
Stratejik önceliklerin üst yönetim tarafından net bir şekilde belirlenerek orta kademe yöneticilere inisiyatif alabilecekleri ve inovatif düşünceler geliştirecekleri alanların yaratılması konusunda mutlaka destek vermeleri gerektiğine inanıyorum. Deneyimleme ve denediklerinden öğrenim çıkarma kültürüne üst yönetimin alan açması besleyici bir bakış açısıdır.
Bir diğer nokta ise kişinin kendi deneyimini kazanarak, farklı proje veya rollerde liderlik rollerini üstlenerek kendi deneyimini yaratması da kişiyi kariyer yolculuğunda en çok besleyen deneyimlerden biri. Farklı durumlarla karşılaşmak, bunları yönetmeye çalışmak, krizleri yönetmek ve farklı takımlarla çalışmak, kişisel gelişime çok değerli katkılar sağlıyor.
Etkili bir yönetici olmak için ise en önemli kilit noktalardan bir diğeri ise iyi bir iletişimci olmak. Bu noktada özellikle empati, etkili dinleme ve açık iletişim yetkinliklerine odaklanmak çok önemli.
Bunlarla birlikte stratejik düşünme yetkinliklerinin de mutlaka geliştirilmesi gerektiğine inanıyorum. Uzun vadeli planlar, stratejik hedeflerin belirlenmesi, bu hedeflere ulaşmak için doğru adımların atılması ve ekipleri bu hedefler etrafında toplamak, yöneticilik rolünde hayatlarına daha fazla girecektir.
Yaşadığımız değişken ve her gün gelişen dünyada değişime hızlı adaptasyon, değişiklikleri yönetebilmek başarılı olabilmemiz için önemli, liderlerin de değişimi yönetebilmeleri için bu alanda kendilerini geliştirmelerini gerektiğini düşünüyorum. Stres altında etkili kararlar verebilmek, esneklik ve dayanıklılık gösterebilmek, ekip kurmak ve ekibini motive edebilmek bir yönetici için kritik önem taşır.
Değişen dünyamızda yöneticilerden beklentiler de oldukça sık değişiyor. Hem kendilerini bu alanda geliştirmek hem de değişen dünyaya sürekli olarak adapte olmak için, kendilerini gelişime ve öğrenmeye odaklamalarını tavsiye ediyorum. Aldıkları eğitimlerle, destekler ve en önemlisi yol üstünde kazandıkları deneyimleriyle daha etkili birer yönetici olacaklarına inanıyorum.
Yorum yaz
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.