TÜRKİYE’DE HER YIL 200 BİNDEN FAZLA KİŞİ KANSER TANISI ALIYOR
4 Şubat Dünya Kanser Günü. Dünya Kanserle Mücadele Örgütü – UICC tarafından belirlenen bu günde tüm dünyada kanserin tanı ve tedavisi ile ilgili dernek, kurum ve kuruluşlar, sağlık yöneticileri ve hasta örgütleri tarafından toplumu kanser konusunda bilinçlendirmek ve farkındalık yaratmak için çeşitli etkinlikler düzenleniyor.
Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Yavuz Anacak, Dünya Kanser Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, her yıl dünyada 18 milyon kişinin kanser tanısı aldığını ve yine her yıl 10 milyona yakın kişinin kanser nedeniyle yaşamını kaybettiğine dikkat çekti.
Anacak, “Kanser tüm ölüm nedenleri arasında kardiyovasküler hastalıklara bağlı ölümlerin ardından ikinci sırada yer almaktadır. Bir zamanlar zengin ülkelerin hastalığı olarak bilinen kanser artık tüm dünya ülkeleri için önemli bir sağlık sorunu haline gelmiştir. Dünyadaki kanserlerin %70’i gelişmekte olan ülkelerde ortaya çıkmakta ve sağlık sistemlerindeki yetersizlikler ve sosyoekonomik nedenlerle kanserden ölümlerin çok büyük çoğunluğu da bu ülkelerde görülmektedir. Kanser neden olduğu hastalık ve ölümlerin yanı sıra dünya ekonomisine de önemli bir maliyet yüklemektedir” dedi.
Prof. Dr. Anacak, ek olarak: “Dünyada kanserin tarama, tanı ve tedavisi için harcanan bütçenin yıllık 1.16 trilyon dolar olduğu hesaplanmaktadır. Bu maliyetin çok büyük kısmı kanserin tedavisi için kullanılmakla beraber toplumdaki yaygın kanının aksine kanser önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Gerekli önlemler alındığında kanserlerin üçte biri önlenebilir. Kanserin önlenmesi, tanısı ve tedavisi için ayrılan kaynaklar iyi kullanılırsa her yıl 3.7 milyon ölümün önüne geçilebilir ve kanserin neden olduğu ekonomik kayıplar da aşağıya çekilebilir. Bunun da yolu öncelikle sağlıklı beslenme ve sağlıklı bir yaşam ortamı, erken tanı ve başarısı kanıtlanmış uygun tıbbi tedaviden geçmektedir” dedi.
OBEZİTE ÖNEMLİ BİR RİSK FAKTÖRÜ
Türkiye’de her yıl yaklaşık 210 bin kişiye kanser tanısı konduğunu ve maalesef 116 bin yurttaşımızın kanser nedeniyle yaşamını yitirdiğini belirten Anacak, şöyle devam etti: “Sigara, alkol kullanımı, çevresel kirleticiler, beslenme gibi faktörler dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kansere yol açan önemli nedenlerdir. Tütün, tütün ürünleri ve alkol kullanımında son yıllarda devletin uyguladığı yüksek vergiler, kapalı ve toplu yaşam mekanlarında tütün ürünleri kullanımın yasaklanması olumlu adımlardır, ancak endüstriyel kirleticiler ile mücadele henüz yeterli değildir. Özellikle son 20 yılda Türk toplumunda önemli bir sorun haline gelen obezite ise sadece kanser değil kardiyovasküler hastalıklardan, ortopedik bozukluklara dek pek çok tıbbi sorunun ana nedenlerinden birisidir ve obezite ile mücadele Türkiye’nin sağlık gündeminde ön planda olmalıdır.”
KANSER HASTALARI COVID 19’A KARŞI DAHA FAZLA RİSK ALTINDA
Bu yıl Dünya Kanser Günü’nü COVID-19 pandemisinin gölgesinde geçirildiğini belirten Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Yavuz Anacak, “Son bir yılda ortaya çıkan ve tüm toplumun sağlığını tehdit eden COVID-19 virüsünün kanserli hastaları diğer tüm toplum kesimlerinden daha fazla risk altına soktuğu kısa sürede anlaşıldı. Seyahat kısıtlamalarının ve sokağa çıkma yasaklarının altında kanser hastaları tetkik ve tedavi için defalarca seyahat etmek ve sağlık kuruluşlarına gitmek zorundadırlar. Tanıya yönelik girişimsel işlemler, tedavi için cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi uygulamaları sırasında sağlık personeli ve diğer hastalar ile yakın temas da kanser hastalarını COVID-19 enfeksiyonuna karşı riskli hale getirmektedir. COVID-19 ile bulaşma şansızlığını yaşayan hastalar da bir yandan kanser ile mücadele ederken öte yandan COVID-19’u atlatmaya çalışıyorlar” dedi.
Anacak sözlerini şöyle bitirdi: “Kanserin yol açtığı genel düşkünlük hali ve bağışıklığın zayıflaması, ağır cerrahi operasyonlar, radyoterapi ve kemoterapi süreçleri de COVID-19 tanısı almış kanser hastalarını zorlamaktadır. Kanser hastalarında COVID-19’a bağlı ölüm oranları diğer tüm gruplardan daha yüksektir. COVID-19 için en yüksek riskli grupta olan kanser hastalarının aşılama takviminde öncelikli olması zorunludur. Dünya Kanser Günü’nde yetkililere kanser hastalarına aşılama takviminde öncelik verilmesi çağrımızı yineliyoruz. Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği kansere karşı mücadelede en ön saflarda yer alarak kanserden korunma, erken tanı ve kanser tedavisi konusunda üzerine düşen görevleri yapmaya hazırdır; sağlık yetkililerini ve sağlık çalışanlarını ve tüm halkımızı kansere karşı birlikte mücadeleye çağırmaktadır.”
Yorum yaz
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.