MENTORUN CEO OLSUN!
“İSÜ Mentorun CEO Olsun” programı kapsamında öğrencilerle buluşan Pfizer Klinik Araştırmalar Türkiye, Rusya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölge Direktörü Dr. Gökhan Duman, ulusal ve uluslararası kariyer fırsatları, dünya çapında yürütülen tüm genel klinik araştırmalar ve Türk profesörler Uğur Şahin ve Özlem Türeci çiftinin kurucusu olduğu Alman BioNTech firmasıyla yürüttükleri, dünyada ilk onaylanan Covid-19 aşı çalışmaları hakkında son güncel bilgileri paylaştı. Duman ayrıca, “klinik araştırma sayısı” sıralamasında Türkiye’nin 22. Sıraya yükseldiği bilgisi verdi.
Beş yıl gibi kısa bir zamanda gerçekleştirdiği AR-GE yatırımları, kurumsal sosyal sorumluluk projeleri ve uluslararası kurumsal ilişki ve projelerle dikkat çeken İstinye Üniversitesi (İSÜ), günceli yakalamaya devam ediyor. Üniversite, “Sektörle İş Birliği Ofisi”nin “Mentorun CEO Olsun” programı kapsamında; Covid-19 aşı çalışmalarının içinde yer alan önemli kurumlardan Pfizer’ın Klinik Araştırmalar Türkiye, Rusya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölge Direktörü Dr. Gökhan Duman’ı ağırladı…
İSÜ Rektörü Prof. Dr. Erdal Karaöz ev sahipliğinde, Sektörle İşbirliği Ofisi Direktörü Şule Kılıçarslan moderatörlüğünde gerçekleşen online etkinlikte Dr. Gökhan Duman; ulusal ve uluslararası kariyer fırsatları, dünya çapında yürütülen tüm genel klinik araştırmalar ve Türk profesörler Uğur Şahin ve Özlem Türeci çiftinin kurucusu olduğu Alman BioNTech firmasıyla yürüttükleri, dünyanın onaylanan ilk Covid-19 aşı çalışmaları hakkında son güncel bilgileri öğrencilerle paylaştı.
En güncel bilgileri çoğu kez ilk öğrencilerimiz elde ediyor
İSÜ Rektörü Prof. Dr. Erdal Karaöz, üniversite olarak kuruldukları günden bu yana “Mentorun CEO Olsun” olsun programına büyük önem verdiklerini, pandemiyle birlikte online olarak devam ettirdiklerini belirterek başladığı açılış konuşmasında şunları söyledi: “Bu güne kadar program çerçevesinde; Abdi İbrahim İlaç, Sanofi İlaç Türkiye, Bayer İlaç, Johnson&Johnson Türkiye, Vodafone, Turkcell, Getir, TRT, Turner International’ın gibi firmaların üst düzey yöneticilerini ve bazı İlçe Belediye Başkanlarımızı öğrencilerimizle bir araya getirdik ve bir çok güncel konuda ilk bilgileri, en yetkin ağızlardan öğrencilerimiz edindiler. Öğrencilerimizin, iş yaşamında kendini ispatlamış profesyonellerin çizdiği projeksiyonu görmelerini ve sorularına birinci elden yanıt almalarını çok önemsiyoruz. Genç dimağlar için ışığın nerden ve nasıl çakacağı hiç belli olmaz; bazen 1-2 saatlik bir deneyimin, bazı kararlar almalarına vesile olabileceğine inanıyoruz. Ayrıca, etkinlikler sonrası kurulacak ilişkiler, çok farklı faydalar sağlayacaktır öğrencilerimize.”
Dünya çapında Türkiye 22. sırada.
Konuşmasında, öncelikle global bazda ve ülkemizdeki klinik araştırmalarla ilgili güncel bilgiler veren Dr. Gökhan Duman, Türkiye’nin devam etmekte olan klinik araştırma sayısı sıralamasında son yıllarda yükselişe geçtiği müjdesi vererek, şunları söyledi: “Klinik araştırmaların, hasta insanlara, bilim çevrelerine ve ekonomik hayata olmak üzere ayrı ayrı büyük pozitif etkileri söz konusu. Özellikle var olan tedavi yöntemleri işe yaramamış hastalar için büyük anlam ifade ediyor. Bilim insanları bu araştırmaların tüm fazlarında önemli deneyimler elde ediyorlar ve kendilerini uluslararası alanda tanıtma fırsatı yakalıyorlar. Ve ekonomik olarak bu araştırmalar doğrudan yabancı sermaye yatırımıdır ve ülke sağlık sistemine hem know how hem de ekonomik olarak önemli katkılar sağlıyor. Sadece Pfizer olarak yıllık 8 milyar USD ARGE yatırımımız söz konusu ve bunun büyük bir kısmını yeni ilaç ve aşı için klinik araştırmalara harcanmaktayız.”
Dr. Duman sözlerine şöyle devam etti: “2018 sonu itibariyle dünyadaki toplam ilaç ARGE yatırım miktarı 179 milyar USD’dır. Bunun yüzde 47’si ABD’de, yüzde 30’u AB ülkelerinde, yüzde 8’i Japonya’da, yüzde 2’si Çin ve yüzde 13’de dünyanın geri kalanında harcanıyor. Bu rakamların gösterdiği gibi bu ARGE yatırımlarından gelişmiş ülke insanları yararlanıyor daha çok. Klinik araştırmalar tüm AR-GE harcamalarının yüzde 57’sini oluşturuyor. Dünya çapında yürümekte olan toplam klinik araştırma sayısı ise, 69 bin 292 ve bunun 28 bin 913 adedi ABD’de, 18 bin 623 adedi AB ülkelerinde, 4 bin 983 adedi Kanada’da, 10 bin 144 adedi Çin’dedir.”
Dr. Gökhan Duman şunları ekledi: “Ülkemiz bin 158 araştırma ile 22. sırada ve son yıllarda 4 sıra yükseldik. Ama milyon nüfus başına düşen araştırma sıralamasında daha gerilerdeyiz. 1 milyon kişiye 14 araştırma düşüyor ülkemizde. Nüfusu bize yakın ülkelere baktığımızda, örneğin Fransa’da milyon kişiye 90, Almanya’da 42, İtalya’da 53, İspanya’da 81 araştırma devam ediyor. Bardağın dolu tarafından bakarsak büyük bir potansiyele sahibiz. Görüldüğü gibi burada da gelişmiş ülkelerin bariz bir öne çıkması söz konusu. Bu veriler www.clinicaltrials.gov’un Ekim 2020 sonu verileridir. Bir ilacın piyasaya çıkma ARGE maliyeti, 80’li yılların başında 179 milyon USD iken, bugün 2.5 milyar USD’ı aşmış durumda.”
Türkiye bu alanda, Doğu Avrupa ülkeleriyle rekabet halinde
Global bir firmanın klinik araştırmalarda ülke seçimine de değinen Duman, bu alandaki büyük bir ülkeler arası rekabete ve özellikle Türkiye ve Doğu Avrupa ülkeleri arasındakine dikkat çekerek, “Ülkeye ait verilerin en kaliteli şekilde üretilmesi olmazsa olmaz zira bu verilerle ilacın ruhsatlanması için başvuruluyor. Yeterli hasta popülasyonu olması gerekiyor. Mevcut standart tedavi düzeyiniz önemli. Güncel tedavilerse, o ülke öne geçiyor. Yasal mevzuat düzeyiniz çok çok önemli. Sonra eğitimli araştırmacı sayısı ve düzeyi bir başka önemli kriter. Son 10 yıldır önemli adımlar atılıyor, 11. Kalkınma Planı ile çok önemli gelişmeler oldu. Türkiye’nin klinik araştırmalarda aldığı yatırım da, 2012’deki 53 milyon USD’dan, 2019 sonu itibariyle 153 milyon USD’a çıkarak; 3 kat arttı. Ama tüm dünyadaki toplam ARGE yatırımının 180 milyar USD olduğunu anımsarsak, çok düşük bir miktar olduğu gerçeği ortaya çıkar. Klinik araştırma ortamımızı hızla geliştirmemiz bu miktarı artırmanın tek yolu.” dedi.
Türkiye bu araştırma kapsamında yer aldı
Alman BioNTech firmasıyla yürüttükleri Covid-19 aşı çalışmalarına da değinen Duman, onaylanan ilk Covid-19 aşını bulan firmanın kurucularının, CEO’sunun Türk olmasının ve Türkiye’nin bu çalışmada yer almasının gurur verici olduğunun altını çizerek, sözlerine şöyle devam etti: “Aşı araştırma çalışmamız, aralarında Türkiye’nin de yer aldığı 6 ülkede yapıldı. Irksal çeşitlilik önemlidir bu tür araştırmalarda. ABD, Almanya, Arjantin, Brezilya, G. Afrika diğer ülkelerdir. Açıkçası Almanya ve Türkiye’nin araştırma kapsamında yer alması için Uğur Şahin ve Özlem Türeci’nin önemli katkıları oldu. Kendilerine her şey için tekrar teşekkür ediyorum. Ama sadece onların isteğiyle olabilecek bir durum değildi takdir edersiniz ki. Çok titiz çalışmalar yapıldı aylarca, Türkiye olarak bu konudaki düzeyimizi anlatmak için yoğun çaba sarf ettik. Toplam 44 bin deneğin 500 tanesi ve toplam 152 merkezin 9 tanesi Türkiye’de organize edildi. 5 Ağustos 2020’de başvurular alınmaya başlandı. Hasta alım süresi 22 Ekim 2020’de başladı ve 12 Kasım 2020’de hasta alımı tamamlandı.”
Duman şunları ekledi: “Çok hızlı ve etkin çalışmak zorundaydık Covid 19’un durumundan dolayı. İnsanlar bir an önce küresel salgın belasından kurtulmak istiyor doğal olarak. Tüm hastalar 1. ve 2. aşılarını olmuş durumda ve takipteler şu anda. Bu çalışma bizler için çok gurur verici oldu ve bilimsel makalemiz 1-2 hafta önce ve ardından FDA onayı gerçekleşti. Bu arada FDA brifing dokümanı içinde her türlü bilgiye şeffaf bir şekilde ulaşabilirsiniz. Makale yazarları arasında Uğur Şahin ve Özlem Türeci’nin yanı sıra, ülkemizden Prof. Dr. Serhat Ünal da yer alıyor. Özellikle bu çalışmanın makalesi ve brifing dokümanı, bu alanda kariyer planlayan arkadaşlarım için çok önemli bir kaynak olacaktır.”
Aşıya ulaşır ulaşmaz yaptıracağım
Online etkinlik sırasında, öğrencilere ulusal ve uluslararası kariyer fırsatları ile bilgiler de veren Pfizer Klinik Araştırmalar Türkiye, Rusya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölge Direktörü Dr. Gökhan Duman, öğrenciler ve akademisyenlerden gelen soruları da yanıtladı. Aşının yan etkileriyle ilgili soruyu, FDA brifing dokümanında, her aşıda bulunabilecek yan etkiler de dahil, her şeyin çok şeffaf bir şekilde bulunduğunu belirterek, bireysel olarak aşıya ulaşır ulaşmaz yaptıracağını sözlerine ekledi.
Yorum yaz
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.