Pandemi sürecinde hamile kadınların yaşadıkları hormonal değişikliklerin etkisiyle kaygılarının artabileceğini belirten uzmanlar, bu süreçte bağışıklık sisteminin güçlü tutulması gerektiğinin altını çiziyor. Uzmanlar, anne adaylarına temkinli bir şekilde egzersizlerine ve rutin doğum hazırlıklarına devam etmelerini öneriyor.
Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Sinem Zeynep Metin, koronavirüs sürecinde doğum sonrası emzirme dönemindeki anneler ve doğum hazırlığı yapan anne adayları için önemli bilgiler paylaştı.
Hamile kadınların kaygı seviyesi yüksek
Pandemi sürecinde özellikle yaşlılar ve kronik hastalığı olan bireyler için kaygı verici açıklamalara sıkça rastladığını belirten Yrd. Doç. Dr. Sinem Zeynep Metin, “Bu tarz kaygı verici açıklamalar tabii ki büyük çaplı istatistikler sonucu ulaşılmış verilere dayanarak yapılıyor. Bir başka kaygı seviyesi yüksek grup da gebeler. Kadın doğum uzmanları, ağır grip ataklarının bağışıklığı zayıflamış gebelerde her zaman bir risk oluşturduğunu ve Covid-19 ile ilgili henüz yeterli veri bulunmadığından temkinli davranmak gerektiğini düşünüyor” dedi.
Bebeklere enfeksiyon geçtiği saptanmamış
Koronavirüs’in başladığı Çin’den gelen verilerin olumsuz olmadığını söyleyen Metin sözlerine şöyle devam etti: “Bilim adamları doğum yapanlarda herhangi bir komplikasyon görülmediğini, bebeklere enfeksiyon geçirmediğini, anne sütünde virüs saptanmadığını kısıtlı sayılarla da olsa bildirdiler. Benzer şekilde İngiltere tedavi algoritmaları da gebe bir kadının gebe olmayandan daha büyük bir risk taşımadığını, toplum için geçerli genel önerilerin gebeler için de geçerli olduğunu belirtiyor. Hafif geçirilen Covid-19 atağında kullanılan temel ilaçlar da uzun yıllardır bilinen ve gebelerin nispeten güvenle kullanabileceği ilaçlar. Bu bilgiler ışığında aslında içimizi bir nebze daha ferah tutabiliriz.”
Kaygı duyan annelere sabırlı davranılmalı
Gebeliğin duyguların yoğun yaşandığını bir dönem olduğuna dikkat çeken Metin, “Hormonal değişiklikler de elbette kaygıları tetikliyor. Bir gebenin aklında “sağlıklı ve vaktinde doğum yapabilecek miyim, virüs kaparsam tedavi görebilir miyim, bebeğime virüs geçer mi, bebeğim kalıcı zarar görür mü, doğum sonrasında emzirebilir miyim?” gibi soruların olması son derece anlaşılır ve olağan kabul edilebilir. Baba adayları ve varsa diğer çocuklar bu kaygıya ortak olabilir ya da abartılı bulup gebeye öfke de duyabilir. Bu süreçte baba adayları sabırlı olmalı; çocukların da süreçle ilgili sorularına doğru cevaplar verilmelidir. Çocuklarla gelecekte, sağlıklı günlerde, kardeşle yapılacak aktivitelerin hayali kurulabilir, doğacak kardeş masallara, hikayelere dahil edilebilir. Doğum sonrasında yaşanabilecekler, abartılmadan ama gerçekçi bir şekilde anlatılabilir” dedi.
Belirsizlik ruhsal savunmayı tetikliyor
Yrd. Doç. Dr. Sinem Zeynep Metin, bilinmez bir durumla karşı karşıya kalmanın ve bireydeki kontrol duygusunun zayıflamasının ruhsal savunma düzeneklerini tetikleyeceğini söyledi. Metin sözlerine şöyle devam etti: “Bu savunma düzenekleri, kaygılanma, temizlik takıntılarının artması ve bedensel belirtilerin hemen kötüye yorulması gibi kendini gösterebilir. İnsan benliğinin kendini bu önlemlere ihtiyacı vardır ancak dozu kaçarsa psikiyatrik tablolara dönüşebilir. Bu noktada, uzman görüşüne başvurmak kaçınılmazdır.”
Anne adayları genel sağlıklarını korumalı
Anne adaylarının pandemi ve aynı zamanda hamilelik sürecinde öncelikle genel sağlıklarını koruyacak temel önlemler almaları gerektiğine işaret eden Metin, “Kişisel hijyene dikkat etme, sosyal mesafeyi koruma, olabildiğince izole kalma gibi yöntemleri artık herkes ezberledi. Bunun dışında düzenli beslenmeye devam etmek, günlük aktivite düzenine sadık kalarak kısa yürüyüşler, ev içi basit egzersizler yapmak ve uyku döngüsünü bozmamak korunma yöntemlerinin başında geliyor. Rahatlatıcı nefes egzersizleri, mümkün olduğu kadar çalışma hayatını devam ettirmek, keyif verici aktivitelerin devamı, güvenilir bilgi kaynaklarından faydalanmak kaydıyla sosyal medyadan tamamen kopmamak temel önlemler arasında sayılabilir” dedi.